Türk halkı olarak uluslararası ilişkilere maalesef halen duygusal bakıyoruz. Soğuk Savaş döneminde NATO’ya sağladığımız güvenliğin,1953’te Kore’de ABD için şehitler vermiş olmamızın Washington’da bir karşılığı yok. Uluslararası ilişkiler doğası gereği karşılıklı çıkarlara dayanır. ABD, çıkarlarının baltalandığı yerleri unutmaz, o yüzden Irak tezkeresini reddettiğimizi hiç unutmayacaklar. Biz de Çekiç Güç’ün terör örgütüne yardımını unutmuyoruz. O yardımı unutmadığımız ve ABD’nin bölgedeki niyetlerini bildiğimiz için Suriye sınırımızda oluşturmaya çalıştıkları terör kuşağına izin vermedik, askeri harekatlarla o planı boşa çıkardık. Türkiye, İsveç’te anayasa değişikliği sağladı, muhalefetinden çok korktuğu için attığı adımları tam açıklayamayan İsveç Hükümeti’nin terör örgütlerine karşı önlemler almasını sağladı. Aldıklarımızı yeterli görünce de İsveç’in NATO üyeliği onaylandı. Yani karşılıklı çıkar ilişkisinin gereği yerine getirildi. Macaristan, İsveç’in NATO üyeliğini “Demokratik sistemimizi eleştirme” diye engellemişti. Onlar da bu soyut talebe karşı soyut adımlarla üyeliği...