Üçünün inşası süren 20'nin üzerinde askerî üssü faaliyet halindeyken, YPG'ye on binlerce TIR silah yardımı aralıksız sürerken, Türkiye'ye karşı Suriye sınırına 12 gözlem noktası inşa etme çabaları alabildiğine devam ederken Trump, "Suriye'den çekiliyoruz" deyiverdi.
Dahası tam da bu sıralarda "Astana'nın fişini çekmek" amacıyla Türkiye'ye gelen ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ise "Suriye'nin kuzeydoğusuna herhangi biri tarafından yapılacak herhangi bir operasyonun kötü bir fikir olduğunu düşünüyoruz" diye açıklama yapmışken, ABD'li yetkililer üst üste Suriye'nin kuzeydoğusundaki operasyonun "kabul edilemez" olduğunu söylemişken ABD Başkanı Trump birden bire 'IŞİD'nin yenildiği ve Suriye'deki işlerinin bittiğini' açıkladı.
"Suriye'den çekiliyoruz" söylemi sonrası Washington, açıkça PYD/YPG/PKK ile Türk tarafı arasında manevraya, git/geller yapmaya başladı. ABD ne yardan ne serden geçiyor!
Trump'ın "Suriye'den çekiliyoruz!" söylemi o kadar ani, fevri ve gerçek dışıydı ki uygulanması halinde ABD'nin on beş yıldır Suriye'de PYD üzerinde Kürt projesine yaptığı yatırımların inkârı ve terki anlamına gelecekti.
Amerika, Türkiye'ye Trump'ın verdiği sözü tutmaya hiç hazır değildi. Çünkü PYD/Kürt projesi Amerika/İsrail için hayati değerdeydi. Amerikalılar bu projeye son 15 yıldır çok büyük yatırım yapmıştı, bu yüzden şimdi ondan Trump'ın "çekiliyoruz" sözü yüzünden vazgeçmeleri mümkün değildi.
Bu nedenle ABD'nin çekilme konusunda Türkiye ile PYD arasında git/gel tereddütleri, uyu/uyut/unut taktikleri, zamana yayma stratejileri devam edeceğe benzemektedir.