Türkiye'nin bir kişinin iki dudağı arasından çıkanın kanun olduğu bir döneme girdiği açıktır.
On altı yıldır aslında bir kişinin tek başına yasal ve anayasal olmayan fiili yönetimi vardı.
Sözgelimi; Kıbrıs'ta Annan Planı'nı kabul ettiren, Ermenistan'la Zürih protokollerini imzalattıran, Suriye ile ortak bakanlar toplantısı yaptıran, Süleyman Şah Türbesi'ni yerinden nakleden, dört milyon Suriyeliyi Türkiye'ye taşıtan, FETÖ'yle aynı menzilde yürüyen, PKK ile "çözüm süreci" için "baldıran zehri içen ya da içtiren" tek adam rejimiydi.
Şimdi "fiili durum hukukileşti" ve bir kişinin aynı zamanda yasa, anayasa, hukuk anlamına geldiği bir döneme girildi.
Türkiye neredeyse 1908 öncesi rejimini yeniden test edecek. Yasal, anayasal, yapısal değişiklikler ile yeni rejime uygun idari yapılanma gerçekleştirilecek.
Umulur ki geçmişten ders alınır, geçmişte örnekleri görüldüğü gibi milletin ve devletin kaderi deneme yanılma ile yol bulmaya çalışan kadroların inisiyatifini terk edilmez.