Özcan Yeniçeri Yeniçağ Gazetesi

Eğik baş, yumuşak siyaset!

Kula kulluk maddi ve manevi bütün değerlerin inkârı anlamına gelir. Şahsiyet sahibi olmak hür olmayı, kendi beyniyle düşünmeyi ve kendi ayaklarıyla üzerinde yürümeyi zorunlu kılar. Birilerinin sırtında...

13 Ekim 2017 | 485 okunma

Kula kulluk maddi ve manevi bütün değerlerin inkârı anlamına gelir. Şahsiyet sahibi olmak hür olmayı, kendi beyniyle düşünmeyi ve kendi ayaklarıyla üzerinde yürümeyi zorunlu kılar. Birilerinin sırtında kene gibi yaşamak; uşaklığı ve kimliksizliği de beraberinde getirir. Bu bakımdan ülkü sahiplerinin kişilere değil, fikirlere ve davalara bağlanmak gibi bir mecburiyetleri vardır.Bireyin ideallere ve değerlere kilitlenmesi de şahıslara ya da çıkarlara kendini adaması da bir kişilik ve ahlak sorunudur.Kişiler davalara adanırlar, çıkarlara da abanırlar.İhanet zayıf şahsiyetlerin marifetidir!Yönetilmesi çok kolay olduğundan yönetimler yumuşak başlı, edilgen ve evet demeye programlanmış insanları tercih ederler.Halbuki bu tür düşük insanlarla çalışan ya da düşüp-kalkan yöneticilerin muhatap olacakları muamele de başından bellidir.Kendilerine güveni olmayan, zayıf karakterli yöneticiler genelde şahsiyetleri kendilerinden daha düşük insanlarla çalışırlar.İtiraz etmeyen, düşündüğünü söylemeyen, sinsi, fırsatçı, riyakâr ve ilkesiz insanlarla çalışanların karatları çalıştırdıklarından daha düşüktür.Dürüst, adil ve mert görüntü vermeleri siyasetleri gereğidir.Onlar haksızlık yapma imkânı bulamadığı için haksızlığı lanetlemek, aldatma imkânı bulamadığı için aldatanları yermek ya da çalamadığı için hırsızlığa karşı gibi bir siyaset izlerler.Casuslar, ajanlar ve hainler ilkesiz, değersiz ve kesin inançlı olmayan insanlar arasından çıkar.İhanetin, entrikanın ve gafletin makamı yoktur, adamı vardır.Dik başlı adamlar!Para, şehvet, makam, iktidar ve güç karşısında eğilmeyen insan dik başlıdır.  Dik başlı adam başını bir davaya adamıştır. Dik başlı adam, hiçbir şeye sahip olmadığı halde hiçbir şey tarafından sahiplenilmeyen adamdır.                 İktidar sahipleri davası olan adamları sevmezler. Onlara  kullanılmak üzere kesilmeye değil eğilmeye uygun yumuşak başlı insan lazımdır. Halbuki dik başlı adam çıkarın değil davasının peşinden gittikleri için kullanılmaya uygun değildir.Bu yüzden inandıkları uğruna önüne ardına bakmadan yürüyen insanlardan hem güç sahipleri, hem de yumuşak başlılar nefret eder.Öyle ya suya sabuna dokunmadan ucundan tuttuğu yağlı kuyruğu kemirirken nereden çıktı bu dik kafalı adam!İktidar sahiplerinin kesilecek dik başlara değil eğilecek yumuşak başlı olan adamlara ihtiyaçları vardır. Onlar için makbul olan adam; hesap soran değil emir alan, "hayır" diyen değil kayıtsız şartsız "evet" diyendir.O yüzden onlar, kendilerine itiraz edenlere pervasızca "Neden evet diyormuşuz?.. Size mi soracaktık... Size ne?" sözlerini ederler.Sonuçta güç onlardır. Davanın ya da ideallerin yerine kendilerini koymuşlardır ve o bir davanın müntesiplerine; "siz yap denileni yapmak, yapma denileni yapmamakla görevlisiniz... Sizin adınıza ben karar veriyorum... Siz, verilen görevi yapmakla mükellef apartçıklarsınız" demiş olurlar.Yumuşak başlı!Yumuşak başlı adamların özgül ağırlıkları yoktur. Kesin kanaat sahibi değillerdir. Bir tercihle karşı karşıya kaldığında hep yukarıya efendilerine bakarlar.Marifetleriyle değil yumuşak başlı olmalarıyla tanınırlar. Sadakatleri bağımlıdır. Kendilerine tevdi edilen makamın, statünün ve ikbalin derecesi sadakatlerinin de derecesini gösterir.Çıkarları için gölgeye selam verir, yetersizliğini ve başarısızlığını gördüğü velinimetini göklere çıkarır adeta onu kutsarlar.Gücünü kaybeden efendilerini ise anında terk ederler. Onlar eski efendilerinin gözlerinin içine baka baka hainlik etmeye meyilli yaratıklardır ve sıkıştıklarında yalnızca kendilerini düşünürler. "Gelen ağam giden paşam" uyguladıkları stratejidir.Zor durumda kaldıklarında bir safra gibi eski değerlerini bir kenara atmakta tereddüt göstermezler.İhaneti yüzde yüz başarabilen insanlar bunların arasından çıkar.Sert görünümlü, eğik başlı, ikinci sınıf adamların siyaseti de yumuşak olur. Sonra döner ve öptükleri eteği öpmeyenleri ihanetle suçlarlar.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Vatandaşın gündemiyle siyasetin gündemi! 02 Şubat 2021 | 314 Okunma HDP'yi kapatmamak! 29 Ocak 2021 | 349 Okunma "Mazlumun ahı indirir Şahı" 26 Ocak 2021 | 660 Okunma Milli güvenlik ya da ağır uyku! 22 Ocak 2021 | 212 Okunma İktidarların düşmana ihtiyacı vardır! 19 Ocak 2021 | 384 Okunma