PKK/YPG emperyalist bir enstrümandır. Kimi zaman İngiltere ve Fransa kimi zaman Rusya, kimi zaman da ABD/İsrail ikilisi tarafından kullanılmıştır. Son kullanma tarihleri bir kez daha geçince de en büyük emperyalist güç olan ABD tarafından tarihin çöplüğüne bir kez daha atılmıştır.
PKK/YPG özü itibarıyla Marksist/Leninist bir terör örgütüdür. Böyle bir örgütün doğal olarak emperyalist hegemonlarla mücadele etmesi gerekirdi. Ama onlar emperyalistlerle mücadele yerine emperyalizmin askerliğini yaptılar. On binlerce TIR dolusu silahı ABD'den aldılar. Bölgeyi işgale yeltenen hegemon gücün emir kulu oldular. Ekmeğini yedikleri Suriye'ye ve Türkiye'ye en kötü durumlarında ihanet ettiler. Demek ki PKK/YPG'nin gerçek ideolojisi hainliktir.
ABD'nin Suriye'deki vekalet savaşının figüranı olarak PKK/YPG sahnedeki yerini aldı. PKK, köpeksiz köyde değneksiz gezmeye alışmış olduğu dağlardan ovalara indi. Kuzey Suriye'de toprakların gerçek sahiplerini yerinden yurdundan etti. Kum üzerine ev yapar gibi kanton üstüne kanton ilan etti. Bu bağlamda beş milyona yakın Suriye'li Arap, Türkmen ve Kürt mülteci durumuna düşürerek Türkiye'ye sığınmak zorunda kaldı.
Sonunda burnunun dibinde olan bitene Türkiye müdahale etti. ABD, AB, Arap Birliği, İsrail hep bir ağızdan Türkiye'nin Kuzey Suriye'ye müdahalesine karşı çıktılar. Emperyalist odaklarla uşakları Türkiye'ye yapmadıkları tehdit, atmadıkları iftira, etmedikleri ihanet kalmadı.
TSK hiç bir şeye aldırmadan görevini yerine getiriyor. Sonuçta onlar özgürlüğü için ölümü göze almayanların özgür yaşama hakkı olmadıklarını çok iyi bilen bir kültürden geliyor.
Bir İsrail üst düzey yetkilisi yaptığı açıklamada, Trump'ın ABD birliklerini geri çekme "Kürtler kendi kaderine terk etme", "Kürtler yönelik ABD desteğinin kaldırılması konusunda endişeli olduklarını" bu durumun İsrail'de şaşkınlık yarattığını söylüyor. İsrail'in YPG/PKK'ya silah sağlamak gibi farklı destekleri olabileceğinden söz ediyor.