Demokrasi kültürü olmayan ülkelerde demokrasi, yönetim erkinin aracı olmaktan kendini kurtaramaz.
Orada "her şeyin en iyisini ve en doğrusunu bilen büyükler" yani iktidardakilerin olduğu düşüncesi egemendir. Yine orada zihniyet geniş halk kitlelerinin "padişahım çok yaşa" geleneği süreç içinde "kurtar bizi baba"ya oradan da "sen bizim her şeyimizsin" anlayışına evrilir.
Yaşanan kültürde eskiden ağanın fikrinin üstüne fikir konulmaz anlayışı yeni durumda iktidarın koyduğu taşın üstüne taş koymak had aşmak olarak değerlendirilir.
Bu bağlamda biçimlenen yeni durumun kavramları, sloganları ve söylemleri özgürlükçü, uygulamaları baskıcı nitelikte olabilir.
Sonuçta konuşmalarını kudret elitleri "ey" ile başlar, "hey" ile bitirir.
Muhalif düşünce sahipleriyse her anlamda bir söyleyip bin işitme durumuyla karşı karşıya kalırlar.