Uluslararası ilişkiler gücün güçle, aklın akılla ilişkisidir. Gücün gölgesi ilişkilerin üstüne düşmezse ilişkilerde denge sağlanamaz.
Ham hayaller, has idealler iyidir ama uluslararası ilişkilerde rolü ve yeri sınırlıdır. Hiç bir ülkenin hakkı hakikati yaygınlaştırmak ya da demokrasiyi, insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü başka ülkelerde hâkim kılmak için mücadele etmesi söz konusu değildir. Uluslararası ilişkilerde duygusallığın, hamasetin ve savurganlığın yeri yoktur.
Demokrasi, insan hakları, radikalizmle mücadele, hukukun üstünlüğü gibi kavramları ABD gibi ülkeler yumuşak güç olarak kullanmaktadır. Bir ülke dünya politikasından istediği sonuçları; başka ülkeler onun peşinden gitmek istediğinde, onun değerlerine hayran olduğu, teşkil ettiği örneğe gıpta ettiği, onun refah ve açıklık düzeyine erişmeyi arzuladığı için alabilir.
Egemenin istediği şeyi başkalarının da istemesini sağlamaya, yumuşak güç denmektedir. Yumuşak güç insanları silahla zorlamak yerine onlarla iş birliği yaparak, ikna ederek aynı sonucu almak anlamına gelir.
Küresel güçler; demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi kavramları toplumları ikna etmede kullandıkları yumuşak güç kaynaklarıdır.
Diğer yandan demokrasi, insan hakları gibi kavramlar toplumların gelişmişlik seviyeleriyle ilgili olup istenildiğinde ithal edilebilecek ya da ihraç edilecek değerler de değildir.