Eş, dost ve akraba kayırmacılığı nepotizm kavramıyla ifade edilir. Akraba kayırmacılığı en çok adalet duygusunu, objektifliği ve hakkaniyeti engeller.
Adalet, M.Ö dördüncü yılda "herkese hakkını vermektir" diye tanımlanmıştı. İşte herkese hakkını vermek yerine akrabaya hak etmediğini vermek nepotizmdir.
"Bal tutan parmağını yalar" halk deyimi başkalarının hakkını akraba ya da eşe dosta peşkeş çekmeye gerekçe olamaz.
Nepotizm, sübjektiflik, adil olmayan davranışın hiç girmemesi gereken kurumlar başında önce üniversiteler sonra da adalet ve güvenlik bürokrasisi gelir.
Özellikle üniversiteler kayırmacılığın ve haksızlığın hiç olmaması gereken yerlerdir.
Son zamanlarda üniversiteler rektörlerin eşine, oğluna, yakınına ve akrabalarına özel kadrolar oluşturarak yaptığı atamalarla gündeme gelmektedir.