Okumanızı önerdiğim yazı 7 Mart 2002 günü Hürriyet Pazar’da “Tevrat, 137. Mezmur” adıyla yayımlanmıştı. İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaş görünürde Hamas’a (İslami Direniş Hareketi) karşı; ama öldürülen insanlar “Hamas” adlı insanlar değil Filistinliler; yıkılan, bombalanan yerleşim yerleri ve binalar Hamas denen terör örgütüne ait değil Filistinli zavallı insanların; dolayısıyla bu saldırı Hamas’tan çok Filistintilere karşı. 2002 yılının mart ayında gene İsrail saldırıya geçmiş, o zaman adını verdiğim yazıyı yayımlamıştım. Daha iyisini yazamayacağımı düşündüğüm için aynı yazıyı okumanıza sunuyorum.
***
[Babil ırmakları kıyısında oturup/ Siyon’u andıkça ağladık;/
Çevredeki kavaklara/ Lirlerimizi astık./ Çünkü orada bizi
tutsak edenler bizden ezgiler,/ Bize zulmedenler bizden şenlik
istiyor,/ “Siyon ezgilerinden birini okuyun bize!”
diyorlardı.
Nasıl okuyabiliriz RAB’ın ezgisini/ El toprağında?/ Ey Yeruşalim, seni unutursam,/ Sağ elim kurusun./ Seni anmaz, Yeruşalim’i en büyük sevincimden üstün tutmazsam,/ Dilim damağıma yapışsın!
Yeruşalim’in düştüğü gün,/ “Yıkın onu, yıkın temellerine kadar!”/ Diyen Edomluların tavrını anımsa, ya RAB.
Ey sen, yıkılası Babil kızı,/ Bize yaptıklarını/ Sana ödetecek olana ne mutlu!/ Ne mutlu senin yavrularını tutup/ Kayalarda parçalayacak insana!]
Tevrat’ın Mezmurlar (Zebur) bölümü bir ilahi ve dua kitabıdır. Bu ilahiler birkaç sınıfa ayrılabilir: Övgü ve tapınma ilahileri, ağıtlar; yardım, korunma ve kurtuluş için edilen dualar; bağışlanmak için yalvarışlar; Tanrı’nın kutsamalarına karşı şükran ilahileri; düşmanın cezalandırılması için dilekler. Bu dualar kişi ve ulus adına edilirdi.
137. Mezmur neden yazıldı, neyi anlatıyor?