Abdellatif Laâbi (1942) Arap dilinin en büyük şair ve aydınlarından biridir. Adını duyduğum, şiirlerini okuduğum 1970’lerde Fas’ta hapishanedeydi. Nâzım Hikmet’in izinden giderek Arap şiirini dönüştüren şairlerin başında geliyordu. 1985 yılında Fransa’ya sığındı. 1986 Mallarmé Şiir Ödülü’nün Henri Meschonnic’e verildiği törende bizi Adonis tanıştırdı. Dilimize çevirdiğim şiirlerini Acı ve Gülümseme adıyla 1991 yılında Can Yayınları’nda yayımladım. Aynı yıl TÜYAP Kitap Fuarı’nın davetlisi olarak İstanbul’a geldi. Yerini çok iyi hatırlıyorum: Sıraselviler’de tam Belçika Konsolosluğu’nun önünde “Hayalimdeki Müslüman ülke işte tam böyle” dedi. Gözleri buğulanmıştı.
***
Abdellatif Laâbi’nin bu cümlesini 2002’ye kadar birçok Arap dostumdan duydum. Artık kullanıyorlar ama o zamanlar “laiklik” demiyorlar “Devlet ve Dinin ayrılması” demeyi tercih ediyorlardı. Artık “laik” ve “laiklik” demeye başladılar. Bir zamanlar içtenlikle özendikleri Türkiye’nin geleceği için şimdi kaygı duyuyorlar. Onlar kaygı duyadursun, AKP denen parti Emevi Araplığına tutkuyla öykünmekte. İşte bu nedenle “komik” sıfatını kullanıyorum.
***
AKP kafası geleceği dinde aradığı için
gülünçtür. Bütün dinler durağandır ve durağan olan, duran her şey
ölür. AKP bütün meslekleri dinselleştirerek, geleceği imam hatip
okullarına ipotek ederek bir kez daha gülünç olmuştur.
İnsan biraz düşünür ve sorar: Yahu biz neden
geçmişe sığınıyoruz; geleceği geçmişte arıyoruz; neden bir şimdimiz
ve geleceğimiz yok. Neden dünya çapında, çok sayıda (ve özellikle
de imam hatipli bir tek) matematikçimiz, fizikçimiz, kimyacımız,
biyoloğumuz yok.
Şunu da sor: Yurtdışında yaşayan, orada kariyer
yapan, koltuğumuzu kabartan, ödüller verdiğiniz bilimciler arasında
bir tek imam hatipli var mı?
Bu soruları, bütün İslam âlemini içine alacak
kadar genişlet, aralarında bir tek “imam” kökenli bilimci
var mı? Sonra Nobel ödülü listesine bak: Kaç Müslüman, Hıristiyan,
Musevi, Budist, Şintoist ve Ateist var?
Şöyle bir çevrene bak: Hıristiyan dünyasında
kaç ülke kendine her konuda İncil’i referans alıyor; hukukta 2 bin
yıllık Hıristiyan şeriatına başvuruyor.
Düşün ki din hiçbir şeyin devası değildir. Din
sadece dindir! Ve İslam 1500 yıl önce durduğu yerde durmaktadır.
Yarışmayı, boy ölçüşmeyi bir yana bırak, laiklik olmadan, bu
dünyada ayakta duramazsın!
***