Oysa, hocanın dediklerini uygulamaya kalkışmak, ulusal egemenliği ve dinsel özgürlüğü kaldırmaya çalışmaktı. Bundan başka, Hoca’nın bilgi dağarcığı “Yezitler” zamanında yazdırılmış zorbalık yönetimiyle ilgili kuralları kapsamıyor muydu?
Öyleyse, anlamı ve kavramı artık herkesçe iyiden iyiye anlaşılmış olan devlet ve hükümet terimlerini ve millet meclislerinin görevlerini din ve din kuralları kılığına sokarak, kimler ve niçin aldatılacaktır?
Gerçek bu olmakla birlikte, o gün İzmit’te, bu konuda gazetecilerle daha çok konuşmayı uygun bulmadım.
Cumhuriyetin kuruluşundan sonra da yeni anayasa yapılırken, “Laik hükümet” teriminden dinsizlik anlamı çıkarmaya eğilimli olanlara ve...