Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) gazetelerde kamuoyuna “Sevinmiyoruz, Kahroluyoruz” başlıklı ilginç bir dilekçe yayımladı. Dilekçe, “Birleşmiş Milletler kriterlerine göre hazırlanan İNGEV (İnsani Gelişme Vakfı) ilçeler raporundaki en iyi 10 belediyenin tamamı CHP belediyesi” cümlesi ile başlıyor ve bu belediyelerin adları sayılıyor: Beşiktaş (İstanbul), Kadıköy (İstanbul), Çankaya (Ankara), Şişli (İstanbul), Nilüfer (Bursa), Muratpaşa (Antalya), Karşıyaka (İzmir), Tepebaşı (Eskişehir), Bakırköy (İstanbul), Maltepe (İstanbul).
***
Daha sonra şikâyet metni
başlıyor:
“Normalde çok mutlu olmamız gerekir
değil mi? Oysa biz mutlu değiliz, aksine bağrımız
yanıyor. Hep kazananı görmek çağımızın hastalığı. Ancak
her listenin bir de sonu var.
Aynı raporun alt sıralarının çok büyük
bölümü iktidar partisine ait belediyelerde.(*) İyi
belediyecilik hizmeti alamayan; parkı, kreşi, etüt salonu
olmayan, sosyal desteklerden yeterince yararlanamayan
ilçelerde yaşayan, canımız kanımız vatandaşlarımıza
ulaşamadığımız için kahroluyoruz. Niye böyle? Niye en
mutsuz ilçelerde yıllardır bu beceri yoksunu
anlayış seçim kazanıyor? En başarılı belediyecilik CHP
tarafından yapıldığı halde, geri kalmış il ve ilçelerin
çoğunda ilk tercih niye CHP olmuyor? Suçu
iktidarın gücüne atmak kolay. Ancak mesele o kadar
basit değil. Demek ki bizim de hatamız var. Demek ki
biz de defalarca kanıtlanmış belediyecilik
başarılarımızı memleketin her köşesine
anlatamıyoruz.
İğneyi başkasına, çuvaldızı kendimize
batırmalıyız. Ulaşamadığımız, hizmet götüremediğimiz
ve bu nedenle mağdur olan her vatandaşımızın
üzerimizde hakkı var. Onlara borçluyuz.
Kriz dönemleri, sosyal belediyeciliğin
önemi artar, geçim derdindeki insanlarımızın
dertlerine derman olmak her zamankinden daha da önemli
hale gelir. Türkiye’nin en iyi belediyelerine sahip
olmak gururumuz; bu gururu listelerin sonlarındaki
kıymetli il ve ilçelere yaşatmaksa borcumuz. Martın sonu
bahar. Kimsesizlere andımız olsun.
(Altı Ok
simgesi ve “CHP” yazısı)
***
CHP’de iyi ekonomistler, sıkı maliyeciler
var, “Kötü para iyi parayı
kovar”ın anlamını “Gresham
Kanunu” çok iyi bilirler. Kimilerine göre CHP
“İyi Para”, AKP ise “Kötü
Para”dır, ama seçmenin gönül kelebeği AKP üzerine konuyor.
Sorun bu!
CHP “Herkes emeğinin karşılığını
alacak” dese de (ki bir anlamda söylüyor bunu) seçmenin
gönül kelebeği gene AKP’ye konuyor. Çünkü “karşılık”tan
fazlasını istiyorlar. Kültürevi ve çocuk yuvası yerine azık çuvalı
istiyor.
***