Bizler “Onuncu Yıl Marşını” çok severiz. Bu marşla büyüdük. “Çıktık açık alınla on yılda her savaştan, / On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan; / Başta bütün dünyanın saydığı Başkumandan; / Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan / Türk’üz, Cumhuriyet’in göğsümüz tunç siperi, / Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri!”
Irkçı bir marşmış! Irkçılığın ne olduğundan haberleri bile yok! “Türk” bir ırkın değil bir ulusun adı! Sen de on yılda aşağıdaki işleri yap, kurban olayım İslamcılığına:
*** 1923: Türkiye Şeker Fabrikaları; 1924: Ülkenin sanayi ve ticarette kalkınmasına katkıda bulunması amacıyla Türkiye İş Bankası; 1924: Ankara Fişek Fabrikası ve Gölcük Tersanesi; 1925: Feshane Yünlü Dokuma, Beykoz Deri ve Kundura ile Hereke İpekli ve Yünlü Dokuma Fabrikalarını devralarak işletilmesini sağlamak amacıyla Sanayi ve Maadin Bankası; Atatürk’ün Ankara Orman Çiftliği; Ankara Hukuk Fakültesi (Ankara Adliye Hukuk Mektebi); Silah, bomba ve cephane üretecek olan Şakir Zümre Fabrikası ve Adana Mensucat (Dokuma) Fabrikası, Eskişehir Hava Tamirhanesi; 1926: Devlete petrol arama ve işletme hakkı; Alpullu Şeker ve Uşak Şeker Fabrikası, Kayseri Uçak Fabrikası, İstanbul’da inşaat demiri üreten ilk haddehane. Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri, Bakırköy Çimento Fabrikası; 1927: Kırıkkale Mühimmat Fabrikası, Bünyan Dokuma Fabrikası, Eskişehir Kiremit Fabrikası, Bursa Dokumacılık Fabrikası, Köy Öğretmen Okulları, İş Bankası ve Anadolu Ajansı’nın yüzde 70’ine sahip olduğu Türk Telsiz Telefon Anonim Şirketi. 1927: Ankara-Kayseri, Samsun-Havza-Amasya tren hatları yapımına başlandı; sonraki beş yılda...