Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuk ettiği Danıştay üyelerine, Öğrenci Andı konusunda sitem etmiş: “Danıştay, 5 yılda ant ile ilgili karar veriyor. 2013’te neredeydiniz? 2013’ten 2018’e kadar neredeydiniz? Şimdi mi aklınıza geldi? Millet meydanlara çıktığımız zaman bizi yuhluyor. Hesabı veren biziz. Danıştay’dan izin alacaksak o zaman ben bu makamda durmayayım, çekeyim gideyim” demiş. Aslına bakarsanız, Cumhurbaşkanı’nın yaptığına, harbiden, “fırçalama” denir.
***
Cumhurbaşkanı, bulunduğu durumdan rahatsız,
devlet yönetiminin dikensiz gül bahçesi olmasını istiyor ama
bahçede Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Sayıştay gibi dikenler var
hâlâ. Anayasa Mahkemesi, Yasama’nın (TBMM) işlerini denetliyor;
Danıştay, hükümet ve idarenin işlemlerini sorguluyor; Sayıştay,
yapılan harcamaların hesabını soruyor… Son günlerde AKP
belediyelerinin yolsuzluklarını ortaya çıkardı.
Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve Sayıştay;
demokrasilere özgü “Kuvvetler Ayrılığı” ilkesi gereği
yapıyor bu işleri. Bu anayasal ilke, Anayasa Mahkemesi’ne
Yasama’nın yani TBMM’nin çıkardığı yasaları denetlemek görevini ve
iptal etmek hakkını veriyor. Danıştay ve Sayıştay ise hükümet ve
idarenin işlerini denetlemekle görevli. Danıştay’ın yürütmeyi
durdurma ve iptal etme hakkı var. Sayıştay, yanlış ve yasadışı
harcamaları, yolsuzlukları yargıya götürebilir. TBMM ve Hükümet,
Anayasa Mahkemesi’ne, Danıştay’a ve Sayıştay’a hesap vermek
zorunda.
***
Bizim ülkede Kuvvetler Ayrılığı hakkında
yanlış bir kanı var: “Kuvvetler Ayrılığı’nın üç köşesi
(Yasama, Yürütme ve Yargı) birbirlerini kontrol ederler,
denetlerler” derler. Bu, kesinlikle yanlıştır. Yasama ve
Yürütme, Yargı’yı denetlerse demokrasi olmaz. Üç Kuvvet eşittir ama
aralarında Yargı birincidir. Bu durum “Primus
Inter Pares” yani “Eşitler
Arasında Birinci” deyişiyle karşılanır. Antakya,
İskenderiye, Kudüs, Roma eşit apostolik ve ökümenik kiliselerdir
ama Papa, Roma kilisesinin kardinalleri arasından seçilir. Takım
sporlarında da kaptan birbirine eşit oyuncular arasından
seçilir.
Kuvvetler ayrılığında da böyledir: Yargı
birincidir, kaptandır. Adı üstünde, Yargı yargılar. Yasama ve
Yürütme’yi yargılar. Bu nedenle, Cumhurbaşkanı “Millet
meydanlara çıktığımız zaman bizi yuhluyor. Hesabı
veren biziz. Danıştay’dan izin alacaksak o zaman ben
bu makamda durmayayım, çekeyim gideyim” diyemez,
dememelidir. Ama canı isterse çekip gidebilir. Ancak bir çare daha
var: Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay’ı kapatmak!
***