Dört İncil’de de yoksulları koruyan birçok
ayet vardır. Bunların arasında beni en çok etkileyeni ilginize ve
bilginize sunuyorum: “Serveti olanlar Allah’ın
melekutuna (krallığına, cennetine) ne
kadar güçlükle girerler. Çünkü devenin
iğne deliğinden geçmesi, zenginin Tanrı
Cenneti’ne girmesinden daha kolaydır.”
(Markos 10.25)
Sanki Karl Marx yazmış gibi. Sanki
“Mülkiyet hursızlıktır! (1846)” diyerek
burjuvaziyi titreten Pierre Joseph Proudhon
(1809-1865) konuşuyormuş gibi.
***
Kuran’da, cennete girmek metaforu bir başka
bağlamda yer alır: “Ayetlerimizi yalanlayanlar
ve onlar karşısında büyüklük taslayanlar
var ya, gök kapıları açılmayacaktır onlar için ve
deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete
giremeyeceklerdir onlar. Suçluları böyle
cezalandırırız biz.” (Y. N.
Öztürk çevirisi; Araf Suresi: 40)
İsa, zenginlerin Tanrı’nın cennetine girmesinin ne
kadar zor olduğunu anlatmak için devenin iğne deliğinden geçmesi
benzetmesini kullanmış; Kuran ise Tanrı’ya inanmayanları cennete
sokmuyor. Benim için İsa’nın sözleri çok daha önemli. Zenginlik
gerçekten de hırsızlıktır. Zenginlikte emek hırsızlığı, yoksul
emekçinin ezilmesi, kan ve gözyaşı vardır. AKP ve döneminin vergi
ödemeyen zenginleri iğne deliğinden değil, tünelden bile
geçemezler.
***
Ancak, İsa, Kral Pilatus
karşısında, “Benim krallığım bu dünyadan
değildir” (“Benim cennetim göklerdedir”
anlamında) diye açıkladığı zaman, “bu dünyanın
yoksulları bu dünyadan yoksul olarak
göçeceklerdir” demektedir. Büyük bir çelişki!
Ben de beş yaşındayken, halamın kızı Feriha
Ablama, “Çocuklar, fakirlerin öteki
dünyada zengin olacaklarını söylüyorlar,
doğru mu” diye sorduğum zaman, bana.
“Saçmalama!” demesini 77 yıldır hiç unutmadım. Bu
yaşımda artık biliyorum ki yoksullar iğne deliğinden geçseler de
hiçbir Tanrı’nın cennetine giremezler. Ama kendi irade ve
seçimleriyle bu dünyayı cennete çevirebilirler.
***