Bu yazının, yani “Zeyl”in anlaşılması için “Evrak-ı Metruke”yi yayımlamak zorundaydım. Ayrıca Karl Marx’ın “Fransız Üçlemesi”nden (Yordam Kitap) esinlenmeden de bu yazıyı yazamazdım.
***
“Roma proletaryası toplumun sırtından geçiniyordu, oysa modern toplum proletaryanın sırtından geçiniyor. Antik dönemdeki sınıf mücadelesi ile modern sınıf mücadelesinin maddi, iktisadi koşulları bu ölçüde farklılaşırken, bunların siyasal ürünleri arasındaki ortaklıklar da Canterbury başpiskoposu ile Yüksek Rahip Samuel arasındaki ortaklıktan daha fazla olamaz.” (Karl Marx, 23.6.1869. Fransız Üçlemesi; “Louis Bonaparte’nin On Sekiz Brümaire’i”, Yordam Kitap, s.144)
***
Türk toplumunun bugünkü durumu İmparatorluk
Roması’nın çöküş dönemine benziyor. İmparatorluğun yükseliş
döneminde Hazine, imparatorluk çevresinden alınan haraçlar ve
eyaletlerden gelen vergi ve avantayla besleniyordu. Başkent ahalisi
devlet tarafından maaşa bağlanmıştı. Bir mesleği olmadığı için
çalışmıyordu. Çalışmadığı için mesleği yoktu. Yıkılım başlayınca
sefil ve rezil oldu!
Türk emekçi sınıfının sırtından sadece
kapitalist burjuva sınıfı değil, aynı zamanda, benim
“asalak yığışım” adını verdiğim postlümpen
proletarya da geçiniyor. Tıpkı Roma’da olduğu gibi.
***