Dünyanın değişik kültürlerinde anlatılan, “Ashâb-ı Kehf” veya “Yedi Uyurlar”ı bilirsiniz. Türlü nedenlerle toplumlarından kaçan yedi insan ve köpeklerinin öyküsüdür. Sığındıkları mağarada uyurlar. Uyandıklarında yüzlerce yıl geçmiştir aradan. Acıktıkları için biri ekmek almaya çarşıya gider. Fırıncıya 300 yıl öncesinin parasını verir.
***
Temsilde hata olmaz. Ülkeyi yönetenler de tıpkı Yedi Uyurlar gibi. İstanbul Sözleşmesi’ni terk eden kafalar, kadına avrat dendiği dönemin anlayışını temsil ediyor. Yönetenlerle yönetilenler arasında böyle tersine bir çelişki olur mu?Olur! Halkı Müslüman olan ülkelerde, Doğu despotik toplumlarında olur böyle şeyler. Bizimkiler de uykuya daldıkları çağın yönetimini kurmak istiyorlar.
....