Jön Türklere göre 1878’de Kanuni Esasi’nin askıya alınmasıyla
birlikte, tıpkı AKP iktidarında olduğu gibi, “istibdat” (baskı,
zorbalık) dönemi başlar. Davranışları meşruti bir meclis tarafından
denetlenmediği ve dolayısıyla tamamen keyfi kararlara dayandığı
için, Abdülhamid bir müstebittir (zorbadır).
Ahmed Midhat’a göre müstebit,
ekonomi- politiğin öğrettiklerine kulak asmayandır: “Şu
kadar var ki böyle kamu hizmeti
olarak alınan vergiden başka eğer bir
hükümet ahaliden zorla ve keyfî vergiler
alıp da onu dahi kendi bildiği yolda sarf
eylerse o hükümet bir zorba hükümet
olup zaten hukukun bilimi ve mâliye
ilminin ve yasaların dışına çıkmış demek
olacağından ekonomi politiğin
böyle bir zorba hükümet ile hiçbir
münasebeti olamaz. Ekonomi politik kendi
özel heves ve kişiliğine tabi olan
bir tek insanı bile kendi sınırları
dışında sayarak ona karışmadığı halde
hiçbir kaide ve kanuna riayet etmeksizin
kendi zorba amaçlarını uygulayan hükümeti
hiçbir zaman kendi genel kuralları
içine alamaz.”(*)
Ahmed
Midhat Efendi, kısaca, bir hükümetin ekonominin ilke ve kurallarına
aykırı vergi almaması gerektiğini söylüyor. Ekonomi-politik’i
uygarlığın anahtarlarından biri sayıyor. Buna aykırı davranılmasını
zorbalık kabul ediyor.(**)
*** Ahmed Midhat Efendi, çareyi rejim değişikliğinde arayan Jön Türklere ters düştüğü için ekonomiyi öne çıkarmaktadır. AKP iktidarının sorunları...