Özdemir İnce Cumhuriyet Gazetesi

Siz Türkiye misiniz?

R.T.Erdoğan, AİHM’nin Selahattin Demirtaş davası hakkında verdiği kararla ilgili olarak “AİHM bizi bağlamaz” demiş. Erdoğan hem AKP Genel Başkanı, hem Türkiye devletinin cumhurbaşkanı. İki unvan...

25 Kasım 2018 | 6.065 okunma

R.T.Erdoğan, AİHM’nin Selahattin Demirtaş davası hakkında verdiği kararla ilgili olarak “AİHM bizi bağlamaz” demiş. Erdoğan hem AKP Genel Başkanı, hem Türkiye devletinin cumhurbaşkanı. İki unvan için ayrı üniforma giymediğinden konuşan kimliğin hangisi olduğunu anlamak kolay değil. Ancak söylemler (discours) kimlik ve bağlamı eleverdiği için dilbilime aşina olan biri karar verebilir. Örneğin, AİHM, Avrupa Konseyi’nin çok önemli bir kurumu olduğu için, bir devlet başkanı, bu mahkemenin, kendi hükümeti hakkında aldığı karara karşı “Bizi bağlamaz” diyemeyeceğini çok iyi bilir.

***

Ama bir siyasal partinin genel başkanı, iktidarda olsa bile (aslında onun da dememesi gerekir ama) “AİHM’nin kararı bizi ırgalamaz!” diyebilir. Diyebilir ama itibarı zedelenir. İtibarı zedelenir, çünkü kendisinden önceki hükümetlerin imzaladığı uluslararası sözleşmeleri “Biz imzalamadık!” diye reddedebileceği düşünülür. “Bunu yapan onu da yapar” misali...
“AİHM’nin kararı bizi bağlamaz” diyen ister Parti Genel Başkanı, ister Başbakan, ister Cumhurbaşkanı olsun, uluslararası bir skandaldır. AKP’nin ünlü Ortak Aklı (!) “böyle” düşünmese de rasyonel ve kartezyen akıl “böyle” düşünür.

***

Şimdi gelelim “Biz”in kimliğine: “Siz” kimsiniz? R.T.Erdoğan, AKP’nin grup toplantısında konuşurken bu cümleyi söylediğine göre “Biz” dediği AKP’nin kimliği. AKP ise, ne millet, ne devlet, ne de hükümet; TBMM’de grubu olan bir azınlık partisi. Dolayısıyla, bu cümlenin siyasal olarak hiçbir kıymet-i harbiyesi yok. Ancak Erdoğan’ın kimlik sapıncını eleverir. “Tek Adam”ın aynı zamanda bir siyasal partinin genel başkanı olarak, eylem ve sözleriyle, uluslararası gerilimlere, skandallara yol açabileceği de cabası...
Konunun bir başka görünümüne geçmeden önce, Erdoğan’ın parti grubunda yaptığı konuşmanın bir başka yanlışına da itiraz etmek zorundayız: AKP Genel Başkanı, “Türkiye’nin ‘Eski Türkiye’de bıraktığı düşünülen birtakım polemiklerin ve tartışmaların içine yeniden çekilmeye çalışıldığını kaydeden Erdoğan, birilerinin ısrarla 1940, 1960, 1970 ve 1990’ların baskı ve tedhiş iklimine taşımaya çalışıyor olmasının manidar olduğunu” söylemiş. (Cumhuriyet, 21.10.2018)

***

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Müslümanlar arasındaki anlamsız itilaflar! 22 Kasım 2024 | 473 Okunma Atatürk sayesinde şampiyon 19 Kasım 2024 | 154 Okunma Erdoğan’ın gönüllü meneceri 17 Kasım 2024 | 218 Okunma Kürt sorunu muamması 15 Kasım 2024 | 274 Okunma Âlim kurtlar muallim kuşlar 12 Kasım 2024 | 126 Okunma