(Siyasal iktidarın kaynağı ve meşruiyetinin
kaynağı başlangışta din ve büyü idi. Daha sonraları, siyasetin
dinden uzaklaşması ile iktidar insan aklının ürünü olarak hukuka
dayandı. Demek ki siyasal iktidarın kaynak ve meşruiyetinin iki
kaynağı var:
1- Teokratik görüşler,
2- Demokratik görüşler.
Teokratik görüşler: Bu
görüşlerin ortak noktası, iktidara ilahi bir temel sağlamak
Tanrı’nın hükümdarı belirlemesi bakımından teokratik görüşler ikiye
ayrılıvor:
A) Tabiatüstü İlahi Hukuk
Doktrini: Bu doktrine göre, Tanrı, toplum düzenini ve onun
korunması amacıyla iktidarı yaratırken, aynı zamanda iktidarı
kullanacak olanı da belirler. Bu görüşe göre, belli bir ülkede
iktidar, “Tanrının seçtiği” hükümdar ya da hanedana
verilmiştir.
B) Providansiyel İlahi Hukuk Doktrini
: Bu görüşe göre de, iktidarın kaynağı ilahidir. Fakat
iktidarı kullanan hükümdar ya da hanedan, doğrudan Tanrı tarafından
seçilmemiştir. Tanrı, tabii ve insani olayları, üstün iradesi ile
yönlendirir. De Bonald, siyasi iktidarın
meşruluğu, onu kullanan hükümdarın, “Tanrı’nın emriyle seçilmiş
olmasında değil, Tanrı’nın eseri olan toplum düzeninin, tabii ve
temel kanunlarına dayanmasındadır” diyor.)
(s.103-105)
***