4 Mart 2019 tarihli Sözcü’nün manşeti
AKP’nin içine düştüğü kolektif hezeyanı dünyaya ilan ediyor:
“AKP’ye oy verenden Allah hesap sormaz.” Bu
türden zırvaları söyleyenleri Reis Bey neden hizaya getirmiyor?
Kendisini (onu) putlaştıranların dinden en küçük nasipleri yoktur.
Bilmiyor mu? Fitnedir, şirktir, küfürdür! Tamamı inanç
hırsızı!
“Başyüce” tarzında Cumhurbaşkanı
olmakla yetinmeyen ve Türkiye’nin bütün belediyelerine de başkan
olmak isteyen Erdoğan, Ardahan ve Artvin’de halkın
huzurunda: “Bu Ülkeyi Kimse Bölemeyecek” diyor ve
ardından “Sekülerlerin de partisiyiz” diye bir güldürü
ekliyor. Türkiye’de devlet onların, din onların, hürriyet onların,
tapu ve kadastro onların ve olmayan sekülerlik de elbette onların
olmalı, olacak! Neden onların olmasın? Eh, her şey onların ama
bakalım bölücülük kimin, bakalım bu kirli rütbeyi
kimin omzuna takmış:
***
“Ekonomik kalkınmanın da sosyal kalkınmanın da anahtarı birlik siyasetidir. Türkiye’nin yürüyüşünü engellemeye çalışanların farklılıklarımızı kaşıması tesadüf değildir. Sağ-sol denilerek, Alevi-Sünni denilerek son 30 yılda da Türk-Kürt denilerek milletimizin kardeş kavgasına sürüklenmek istenmesinin sebebi budur. Kardeşi kardeşe kırdırma politikasının Türkiye’ye çok büyük faturaları olmuştur. Milli iradenin üstündeki darbe gölgesi senelerce eksilmemiştir...” (Hürriyet, 2 Mart 2019)
***
Erdoğan’ın “Birlik”ten kastı herkesin AKP’li olması ve Başyüce’nin arkasından koyun sürüsü gibi gelmesi. Gerinerek iddia ediyor ama hiçbir ekonomi kitabında kalkınmanın anahtarının “birlik” olduğu yazmaz. Böyle aykırı şeyler söylediği zaman örnek göstermek zorunda. Öğrenelim! Hollanda, İsveç, Norveç, Danimarka “Birlik” ülkesi oldukları için mi kalkındılar? Yoksa ekonomiyi iktidar partisinin çiftliği olarak kullanmadıkları için mi? Erdoğan ve damadı ellerini ekonominin üzerinden çeksin, can çekişen zavallı vallahi kefeni yırtar. Geçmişteki acılı örneklerin içinde yabancı parmağının olduğunu görmemek saflık olur. Sağ/sol ayrımı doğaldır, zorunludur! Her yerde, her zaman olacaktır. Ama ülkenin insanlarını Alevi-Sünni, Türk-Kürt diye ayıranlar her zaman ve daima sağcılar, İslamcılar, ırkçı ve irredantist milliyetçiler olmuştur. AKP neden ve daima AKP’li Sünnileri kayırmakta? Kardeşi kardeşe kırdıranlar bu ülkeyi yönetenlerdir. 1970’lerde, halkı bölen Milliyetçi Cephe hükümetlerini sosyal demokratlar (CHP) kurmadı. Dinci ve ırkçı sağ partiler (Demirel-Erbakan-Türkeş) kurdu. Milli iradeyi gölgeleyen darbeler her zaman emperyalizme teşrifatçılık yapan dinbaz sağ ile ırkçı ve irredantist milliyetçilerin önünü açmak için yapıldı. AKP de “darbe” dedikleri 28 Şubat’ın has evladıdır.
***