Çok zaman evvel değil. Daha geçen yaz. Devlet
Bahçeli alışık olduğumuz sert üslubuyla
kükrüyor:
“Bizim Saray’la anlaştığımız namertçe söylendi. İlk aşamada
partili cumhurbaşkanlığına evet dediğimiz, başkanlık
sistemine sıcak baktığımız soysuzca iddia edildi. Yeni
anayasaya boyun eğdiğim fısıltıdan öte yüksek sesle ifade
edildi. Bu alçak sözleri dolaştıranlarda yüz olmadığı
için özür dilemediler.”
Bugün ise, Bahçeli’nin zamanında bol keseden “namertlik”,
“soysuzluk” ve “alçaklıkla” suçladıklarının haklı
çıktığı görülüyor.
Bırakalım başkanlık sistemine sıcak bakmayı, Sayın Bahçeli,
başkanlık anayasasının tetikleyicisi oldu. Herhalde ileride kendisi
siyasi tarihimize kritik
zamanlarda Tayyip Erdoğan’ın
yarenliği haricinde yer alamayacak.
Büyük bir ekonomik krizin ortasında erken seçim bayrağı açarak
AKP’nin iktidara gelmesine yol açtı. 7 Haziran seçiminin daha
akşamından sonra partisinin kan kaybetmesi pahasına seçimlerin
yenilenmesini istedi. Şimdi ise Erdoğan’ın demokrasi tramvayındaki
son durağına varması için etrafında pervane oldu.
Bunlar haricinde siyasi sicilinde kayda değer bir hadise
bulunmamakta. Sanki siyasi hayatımıza Erdoğan’ın önündeki mayınları
temizlemek amacıyla katılmışa benziyor.
Medyaya yansıdığı kadarıyla MHP seçmeni “devletin
bekası” ve bölünme tehlikesiyle ikna etmeye çalışacakmış. Yani
milletin vekillerini seçerek bir Meclis oluşturması devletin
bekasıyla çelişiyor ve bölünme tehlikesi yaratıyor. Oysa bütün
yetkiler Sayın Erdoğan’a verilirse böyle bir ihtimal
kalmıyor.
Başkan partisinin tek hâkimi. Yedek milletvekili projesiyle zaten
liderin ağzına bakan milletvekilleri yedek kulübesi baskısıyla
iyiden iyiye silik. Yargıyı başkan belirleyecek, varlığı yokluğu
bir olsa da milletvekillerini başkan belirleyecek, kararname adı
altında kanunları da başkan yapacak. Böylece devletimizin bekasına
halel gelmeyecek.
Anlaşılan o ki devleti en çok sevdiğini ileri süren Devlet Bahçeli,
devletin bir şahsın eline bırakılmazsa kolayca dağılacak kadar
zayıf olduğu fikrinde. Devlete ve millete zerre güveni yok.
Gelgelelim Sayın Erdoğan’a güveni tam.
MHP tarih kitaplarında yerini almaya hazırlanıyor. Alacağı yer eski
siyasi partiler bölümünde. Başkanlık sisteminde MHP gibi ara
partilerin pek hayatta