Seçim maratonu bitmedi. Önümüzde bir anayasa referandumu
ihtimali var. Başkanlık sistemi tartışmalarının medyada yeniden
harlanması bununla ilgili. Bir süredir başkanlık sistemi demokratik
bir içerikle tesis edilebilir mi diye konuşuluyor. Güç ve denge
mekanizmalarıyla donatılmış bir başkanlık sisteminin şu anda
yaratılmış fiili tek adamlık sisteminden daha kötü olmayacağının
savunulduğunu görüyoruz.
Elbette başkanlık da her sistem gibi bir sistemdir. Türkiye’de de
ilk defa arzu edilmemektedir. Hakkında sayfalarca bilimsel çalışma
var. Öğrenciyken, Galatasaray Üniversitesi’nde bu konuda kapsamlı
uluslararası bir kolokyum düzenlenmişti. Yüksek lisans ve doktora
programlarında da başkanlık ve yarı başkanlık sistemlerinin
mukayeseli incelenmesine ve bunların Türkiye’ye uygulanabilirliği
hakkında hararetli ve zengin çalışmalara ilk elden tanıklık
ettim.
Bir anayasa hukukçusu olmamakla beraber bunların ışığında açıkça
söyleyebilirim ki Türkiye’de bugünkü şartlarda gelecek bir
başkanlık sisteminin demokratik olma ihtimali yok. Şu anda
gördüğümüz bir kişinin anayasayı üzerine ceket diktirir gibi
şahsına özel bir hale getirme çabası.
Erdoğan, kazara Cumhurbaşkanlığı seçimini
kaybetseydi başbakanlık binası olarak inşa ettiği Aksaray’ı
mesela Ekmelettin Bey’e verecek
miydi?