Bir insanın beraber siyaset yaptığı birini sevmesi, ona
hayranlık duyması gayet anlaşılabilir bir durumdur. Hele siyaseti
tek bir insan üzerine kurulmuş bir partide yapıyorsanız. Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağ da lideri Recep
Tayyip Erdoğan’ı çok seven biri. Bozdağ, içi insan
sevgisiyle dolu, insan sevmeye yer arayan bir insana benziyor.
Meclis kürsüsünde Fethullah
Gülen’e olan pürüzsüz sevgisini nasıl dile
getirdiğini unutmak mümkün değil: “Fethullah Gülen bu ülkenin
yetiştirdiği değerli bir kıymettir. Seversiniz, sevmezsiniz ama
değerli bir insandır, bilge bir insandır.”
Zirveye ulaşan sevgisi “değerli bir kıymet” gibi şahane bir ifadeyi
dilimize kazandırmasına vesile olmuştu.
Sayın Erdoğan’ın oğlu, kardeşi, eniştesi, dünürü ve hemşerisinin
Man Adası’ndan çıkan milyonlarca dolarına ilişkin yaptığı açıklama
da sevgide yeni zirveleri zorladığını gösteriyor.
CHP Genel Başkanı’nın kamuoyuna sunduğu belgeler hakkında AKP
cenahından çelişkili yorumlar geliyor. Bazen belgelerin sahteliğini
öne sürüyorlar bazen basit bir ticari faaliyetin kaydı olduğunu
dile getiriyorlar. Yeri geliyor ticari sırrın ifşa edildiğinden
şikâyet ediyorlar.
Bozdağ ise farkını ortaya koyarak meseleyi bir ilahiyat
tartışmasına getirmeyi başardı. Bir defa savunma hattını doğrudan
“bunlar iftiradır” hattına çekerek, diğer arkadaşlarının tutarsız
açıklamalarının yarattığı kafa karışıklığını bitirmek istedi ve
ekledi:
“Hz. İsa’nın temiz ve pak annesi
Meryem Hanımefendi’ye iftira etti o dönemin
müfterileri. Peygamber efendimizin mübarek ve pak eşine...