Devlet Bahçeli, 2001 krizinde hedefin
Ecevit bugünkü krizdeyse Erdoğan
olduğunu söyledi. “Senaryo aynı” dedikten sonra Erdoğan’a desteğini
yineledi. Ancak ortada bir senaryo ve hedefe konan siyasetçiler
varsa, neden bu senaryonun 2001 versiyonunda Ecevit’i
desteklemediğini açıklamadı.
2001, dış mihrakların Türkiye üzerine bir oyunuysa, neden erken
seçim çağrısı yaparak Ecevit hükümetinin düşürülmesine yol açtığını
da anlatmadı. O erken seçimin Erdoğan’ı iktidara getirmesinin,
şikâyet ettiği senaryonun bir parçası olup olmadığını da
aydınlatmadı.
Neden “erken seçim-kriz-Devlet Bahçeli” anahtar kelimelerini kendi
deyimiyle her senaryo döneminde duyduğumuzu da henüz anlayabilmiş
değiliz. Bahçeli’nin bir “devlet bilgisiyle” mi hareket ettiğine
yoksa kaotik ve dağınık bir siyasi akıl yürütmeden mustarip biri mi
olduğuna tarih karar verecek.
Komplo teorileri, popülist otoriter rejimlerin ana besin
kaynaklarından biridir. Öncelikle iktidarlara sorumluluklarını
üstlenmeme imkânı verir. İktidardayken kendini sürekli bir şekilde
mağdur göstermenin de yoludur. Komplo teorilerine başvurmanın bir
başka amacı daha vardır. Mesela bir ekonomik krizden etkilenen
sosyo-ekonomik kesimlerin tepkilerini, krizin asıl sebepleri yerine
başka hedeflere yönlendirmelerini sağlamak.
Komplo teorilerini yanlışlayamazsınız. Rasyonel düşünceye,
neden-sonuç ilişkisine dayanmaz. Kendi içinde kapalı bir sistem
oluşturur. Çürütmek için getireceğiniz her maddi delili de
dönüştürerek, komplo teorisi anlatısının bir parçası yapabilir.
Kapalı toplumlar şeffaf değildir. Demokratik kamusal tartışma
alanları kapalı ya da kısıtlıdır. Dolayısıyla kamuoyu siyasi
gelişmeler hakkında yeterli bilgiye ulaşamaz. Yeterli bilgiye
ulaşılamayınca boşluk...