AKP iktidarında askerin siyasetteki rolü azaldı mı gerçekten?
Yoksa var olan militarist reflekslerle siyasi iktidar arasında bir
uzlaşma mı
sağlandı? HasanKarakaya için
Akit gazetesine başsağlığı mesajı gönderilmesi “askeri
vesayet”in tasfiyesinin bir ispatı mıydı? Yoksa uyuşmazlıklarını
gideren Türkİslam sentezinin mutabakatının bir gereği
miydi?
Meşhur açılım süreci gerçekten bir çözüm getirebilecek miydi?
Çözümün yolu Nevroz’da hatırlatılan “bin yıllık İslam
bayrağı”ndan, iktidarın özenle çizdiği yeni Öcalan portresinden,
varlığı bir kabul edilip bir inkâr edilen müzakere masasından mı
geçiyordu?
Demokratikleşme olmadan çözümün gelmeyeceğini söyleyenler, çözüm
karşıtı statükocular olarak damgalanıyordu. Şimdi neredeyse aynı
kişiler bölücü vatan haini diye içeri alındı alınacak.
Bugün AKP’nin eski hasımlarından bazıları AKP’nin vatanın
bütünlüğünü sağlayacağına inanıyor.
Siyaseti militerlikten ne kadar uzaklaştırdıysa, çözüm sürecini
nasıl yürüttüyse, vatanın bütünlüğü siyasetini de o şekilde
yürütecek.
Bu bir takıntının iktidarıdır. Şu anda anayasaya aykırı bir şekilde
yaratılan fiili durum kurumsallaştırılmadan da bu takıntı
giderilmeyecek.
Bu takıntıya saplanıldığı sürece de içinde bulunduğumuz
istikrarsızlık türbülansı devam edecek.