Yeşil sahalar o kadar gerildi ki bu gidişle arkadaşlarımızla, kuzenimizle hatta kardeşimizle bile küsme noktasına geldik. Bu süreç nasıl yumuşayacak?
Bilen bilir çok iyi bir futbolsever ve Galatasaraylıyım. Kongre üyesiyim hatta. Son hafta ligimiz de yaşanan gerilimler beni artık korkutma noktasına getirdi. Daha önceki bir yazımda da “Futbol adliye koridorlarından kurtulmalı” çağrısını yapmıştım.
Ama nerede.. Kaos iyice büyüdü. Önce Fenerbahçe-Çaykur Rize maçı, arkasından Galatasaray-Antalyaspor maçındaki tartışmalar gerilimi artık kopma noktasına getirdi. Sanki bir el özellikle hafta sonunu bekliyor.
Bu konu da öylesine kutuplaşıyoruz ki... artık mantık da aramıyorum. Rakip takımı tutan arkadaşın, kuzenin, kardeşin ile her hafta kavga, gerginlik... Polemikler hep aynı... İnsanları birbirlerine kırdıracaklar. Sevdikleriyle ayrıştıracaklar.
Hani, “futbol dostluk kardeşliktir” sloganları. “Sporun birleştirici gücü” falan! Valla bunların hepsi kocaman bir yalan oldu.
Hakem Halil Umut Meler’e saldırı olayından sonra azcık da olsa umutlanmıştım. Kendimi kandırmışım resmen. Bu konuların göbeğindeki çok önemli bir isim ile uzun uzun konuştum. İnanılmaz kaygılıydı. “Ah ah" dedi, "sen 1'inci, 2'inci ve 3’üncü liglerde yaşananları bir bilsen” dedi.