Sözün bittiği yerdeyiz... Ne yazsam ki? Tarif etmekte zorlandığım duygularımı nasıl kâğıda dökebilirim acaba?
O kapkara 6 Şubat gecesi… Tüm Türkiye’nin unutmak istediği o gün... Binlerce masum canı alan o gün… Nasıl unutulabilir ki?
Gözyaşlarıyla, çaresizlikle izliyoruz deprem bölgesinde yaşananları. Kendi kendimi yiyorum ne yapsam diye. Biliyorum bu günler de geçecek ama biz bu psikolojiden nasıl kurtulacağız?
Dostlarım, tanıdıklarımın kayıp haberleri arka arkaya geliyor. Bir dostumun evladı Adıyaman’da halen enkaz altında... Ardı ardına gelen, “Buraya yardım lazım” mesajları... Çok zor günlerden geçiyor güzel ülkem. 85 milyon omuz omuza, el ele dayanışıyor. Herkes karınca kararınca yardım etmek için kendini parçalıyor. İşte biz buyuz. Tek yüreğiz.
Unutamayacağım görüntüler geliyor bölgeden. Enkaz altında kalan kızının elini bırakmayan babayı, hemen hemen her gün didiştiğimiz Yunanistan’dan gelen yardım ekiplerinin vefası, “Hepimiz Türk’üz” mesajları, o feryatları nasıl unutabilirim. Dost-düşman kötü günlerde belli olur denir ya…
BİR PARÇA EKMEK MÜCADELESİ