Geçtiğimiz çarşamba terör üzerine verdiğim konferansın soru-cevap bölümünde, “El Kaide 11 Eylül'de birkaç bin kişiyi öldürünce azılı bir terör örgütü oluyor da, ABD Irak'ta 1 milyon kişinin ölümüne öyle ya da böyle sebep olunca neden terörist sayılmıyor?” sorusu soruldu.
Haklı, tutarlı ama zor bir soruydu. Çünkü ne bu sorunun, ne de cevabının günümüzde bir geçerliliği yok; “iyi, doğru, güzel ve hak olan” konusunda sadece ana akım fikirler, öğrenilmiş inanışlar ve modern mitler var. Bu mitler, yeri gelir tüm gerçekliği belirler.
Amerika Birleşik Devletleri Dış İşleri Bakanı'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Anayasa Mahkemesi kararına uymaya çağırdığını duyunca bu diyalogu hatırladım doğrusu. Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ adına Metin Önal Mengüşoğlu ve Cevat Akkanat'ın organize ettiği o programda çünkü, tam da bunları konuşmuştuk.
Bugün, TC'nin AYM kurallarına uyma konusunda TC'nin seçilmiş Cumhurbaşkanı olan Erdoğan'ı uyarma hakkını kendinde görenlerin ülkesi, geçtiğimiz onyıllar boyunca bırakın anayasayı; ne ahlakla, ne kuralla, ne kanunla, ne insanlıkla, ne hak-hukukla açıklanamayacak neler yapmamıştı ki…