İlkokuldayken bize, her 10 Kasım'da gözyaşı içinde kalınarak
söylenmesi icap eden şu mısralar okutulurdu: “Saat dokuzu beş geçe,
Atam Dolmabahçe'de, gözlerini kapamış, bütün dünya ağlamış…” Müzik
öğretmenimiz -bizlere ısrarla öğretmeye çalıştığı, ısrarla
öğrenemediğimiz- mandoliniyle bir şeyler çalar mıydı, emin değilim;
ama törenden sonra öğretmenlerimizin nemli gözleri önünden, üzgün
şekilde sınıflara geçtiğimizi hatırlıyorum.
Sonra büyüdük, 10 Kasım'da hayatın o kadar da durmadığını öğrendik.
“Bir dakikalık saygı duruşunda bulunmak yerine, bu dünyayla işi
kalmamış birine neden fatiha okumuyoruz ki?” sorusunu soranların da
bulunduğunu fark ettik.
Evet kimisi kızgındı, alimler ipe çekildi diye, dilimiz unutturuldu
diye, tarihimize ket vuruldu diye ve daha kendine göre haklı pek
çok sebeple kimisinin içinden bir fatiha okumak bile gelmedi. Çok
sevenler karşısında bazıları, Atatürk'ü sevmemeyi seçti.