AB Bakanı Beril Dedeoğlu, 'Türkiye İlerleme Raporu' öncesi
birlik diplomatlarının kendisine “Suriyeli sığınmacıların
Türkiye'de kalmasının sağlanması karşılığında daha yumuşak bir
rapor” önerdiğini söylemiş. Şantaj değilse bile rahatlıkla rüşvet
olarak değerlendirilebilecek bu öneri dışında da, Avrupalı
devletlerin “kriz” diye tanımladıkları mülteciler hakkındaki
fikirlerini biliyoruz elbette.
Merkel'inkini mesela. Aylan Kürdi'nin cansız bedeni sahile vurmadan
ve mülteci sorunuyla ilgili Avrupa'da kamuoyu baskısına yol açmadan
önce Merkel, Türkiye'nin AB üyeliğine sıcak bakmıyordu ve bunu son
derece sert ifadelerle defalarca dile getirmişti.
Ama, Suriyeli sığınmacıların Avrupa'ya akın etmesi, daha da
önemlisi bunun medyaya yansımasından sonra Türkiye'yi ziyaret etti,
yumuşak bir üslupla AB sürecimize dair 'ümitvar' mesajlar verdi ve
sadede geldi. Merkel, mültecilerin Türkiye üzerinden Avrupa'ya
akacağını; bu konuda Türkiye'ye destek verilmesi gerektiğini
söyledi.
Fransa ise, mültecileri Avrupa sınırları dışında tutması kaydıyla
Türkiye'ye ödeme yapmayı önerdi.