Aslında dikkatli bir biçimde bakan, medyadaki parlak ışıklı, beyazlı, aydınlık görünümlü röportajlarının çokluğundan bir şeyler çevrildiğini derhal anlardı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, uzun bir süredir medya tarafından parlatılıyor, cilalanıyor, yıldızlaştırılıyordu. Bu konuyla ilgili öylesine derin bir bıkkınlık içindeyim ki, yöntemin köhneliğinden, medya eliyle genel müdür yaratılabileceğinden ama lider yaratılamayacağından, 90'larda ve sonrasında bunun bin kez filan denendiğinden, baştan yanlış başlamış bir işin doğru yere varamayacağından söz edecek bile değilim.
Sadece, Selin Sayek Böke'nin CHP Genel Başkan Yardımcılığı ve Sözcülüğü'nden istifa ediş biçiminin bile kendi başına, izaha muhtaç olmak bir yana, fazlasıyla açıklayıcı olduğunu düşünüyorum. CHP'ye yakın isimlerden Deniz Zeyrek'in aktardığı sürece göre, Böke'nin istifasına iki sorun neden olmuş; bunlardan ilki, 19 Nisan'da yaptığı “sine-i millet” –ki hayırcıları sokağa dökmeye matuf olduğu açık ve şaşkınlıkla izlediğim bir basın toplantısıydı- açıklamasının CHP yönetimi tarafından Levent Gök'e yeniden açıklama yaptırılarak düzeltilmesi, ikincisi ise MYK toplantısıyla ilgili açıklama konusunda Böke'ye “teknik izahat gerekirse” diye Tekin Bingöl'ün eşlik etmesinin istenmesiymiş. Söylenenlere göre, Böke, bu iki duruma içerlemiş.