Önceki gün, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın resmi gezisini takip etmek
üzere Bosna'daydık. Yine aynısı oldu, Erdoğan büyük ve coşkulu bir
sevgi gösterisiyle karşılandı.
Bunu duymak, yılların muhalifi çevrelerin hoşuna gitmeyecek olsa da
acı gerçek şu: Doğu'dan Batı'ya Kuzey'den Güney'e özellikle de
Türkiye'nin doğal hinterlandı sayılan bölgelerde Erdoğan bir
yabancı ülkenin Cumhurbaşkanı gibi değil, ziyaret edilen ülkenin
doğal lideri gibi karşılanıyor. Bosna'da da, bir süre önce restore
edilen Hünkar Camii açılışında, aynısı oldu. Boşnaklar, O'nu eski
güzel zamanlardan su gibi akıp gelen bir tevatürü bekler gibi,
hevesle dakikalarca bekledi.
Sanki, Erdoğan'a bakarken, gözlerinden mutlu sonla biten bir eski
zaman hikayesi akıyordu. Tanışmak istediler, Cumhurbaşkanı da
genellikle kimseyi kırmadığı gibi; tezahürat yapanların, tanışmak
isteyenlerin tek tek yanına gitti, tokalaştı, konuştu. O'nun
babacan ve müşfik tarafını görmek ve göstermek pek moda sayılmaz,
ama iştirak edebildiğim gezilerde böylesi durumlara defalarca
şahitlik ettiğimi söylemeliyim.