Türkiye halkının gövdesini siper ederek engellediği darbe
kalkışması; yurtdışındaki küresel ölçekli yayın organlarında başka
türlü yankılandı, biliyorsunuz. ABD'deki yaygın TV kanalı NBC, daha
darbenin ilk saatlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ülkeden kaçtığı
ve Almanya'dan sığınma talep ettiği, hatta daha da ileri giderek bu
talebin Almanya tarafından reddedildiği yalanını haber diye
izleyicilerine sundu.
New York Times, darbenin savuşturulmasından sonraki ilk günlerde
tutuklamalar başlar başlamaz, 15 Temmuz darbe girişiminin her türlü
muhalifi bastırmak için kullanıldığını yazdı. Ama ondan önce New
York Times, bırakın küresel bir yayın organını, çapsız bir yerel
gazetenin bile gazetecilik yapma iddiasını açığa düşürecek, ancak
skandal denilebilecek şekilde; tankların ağır silahların önüne
geçerek darbeyi durduran Türk halkına sosyal medyada, tırnak içine
aldığı atıfla “koyun” dedi; tepkiler üzerine de ırkçı, ayrımcı ve
terbiyesiz bu başlığı geri çekmek zorunda kaldı.
Washington Post başyazısında başarısız darbe girişimi sonrası
AKP'nin yalnızca Gülencileri değil, iktidar gibi düşünmeyen herkesi
tasfiyeye başladığı söyledi. Görebildiğim kadarıyla Financial
Times'ın Türkiye'deki darbeyle ilgili iki önemli haberi oldu; biri
Gülen'in darbeyi kınaması; diğeri de Türkiye'deki Suriyelilerin
Erdoğan için sokağa çıkmasıydı. İngilizlerin kanalı BBC'den ise
James Bryant adlı prodüktörün yana yakıla Türkiye'deki darbeciler
lehine konuşacak birilerini aradığı e-mailinin açığa çıkması ise,
artık soru işareti gerektirmeyecek şekilde Batılı basının
Türkiye'deki darbe girişiminin başarısız olması karşısında
neredeyse üzüldüğünü gösteriyordu.