Özlem Albayrak Yeni Şafak Gazetesi

Dönülmez akşamın ufkundayız

Süleyman Demirel'i, 28 Şubat'ta başörtülüleri Suudi Arabistan'a yollamaya niyetlendiği için olsa gerek pek sevemedim. Zaten, 2000'lerden sonra kendisi hep birtakım pazarlıklarla, hep koalisyon hesaplarıyla anıldı; Demirel adı...

19 Haziran 2015 | 100 okunma

Süleyman Demirel'i, 28 Şubat'ta başörtülüleri Suudi Arabistan'a yollamaya niyetlendiği için olsa gerek pek sevemedim. Zaten, 2000'lerden sonra kendisi hep birtakım pazarlıklarla, hep koalisyon hesaplarıyla anıldı; Demirel adı 2000'lerin başında bile hükümet düşürme senaryolarının başrolünde geçerdi.

Ama herkes bilir ki, demokrasinin kısa tarihi bu ülkede uzadı yüzyıl oldu; yani Demirel'e o kadar da haksızlık etmemek gerekti. Sözgelimi, 1960'lardan itibaren siyasette olan Demirel iki darbe atlattı, gidip geldi; bildiğimiz ya da bilmediğimiz ağır şeyler yaşadı.
Aynı Demirel'e “Çoban Sülü” lakabını takmanın sevimli bir manası/tonu belki aransa bulunabilir ama “Morrison Süleyman” lafına ne demeliydi? Demirel, o dönemin soğuk savaş şartlarına hükmedebilecek durumda mıydı ki, bu lafı hak etsindi.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
“Keşke bir ömrü daha adasam bu yola” 04 Eylül 2019 | 281 Okunma “Başörtüsünü kitlelere yaymak için Rabbim’e dua ettim” 30 Ağustos 2019 | 2.597 Okunma Emine Bulut cinayetinin gösterdiği 28 Ağustos 2019 | 2.274 Okunma Yanan ormanlarımız 23 Ağustos 2019 | 169 Okunma Gençlerin göçü 16 Ağustos 2019 | 489 Okunma