Habere göre, evrim konusu lise müfredatından çıkarılmış.
Doğrusu, Reina katilinin yakalanması olayı ve Başkanlık
tartışmaları rol çalmasaydı, bu evrim meselesini uzun bir süre ve
gürültülü bir biçimde konuşuyor olabilirdik, diye düşünüyorum.
Nitekim, evrim konusu Türkiye'de ilerlemenin ve geride kalmanın,
Batıcılığın ve Doğululuğun, medeni olmanın ve köylü sayılmanın
turnusollarından biri ve önemlisidir. Evrimi reddetmek gericiliğin
köhne dehlizlerine ışınlanma sonucunu doğururken, desteklemek ise
“bilimsel düşünce”nin kapısından girmek için gereken neredeyse tek
altın anahtardır. Üstelik bu durum sadece Türkiye gibi bir Doğu
ülkesinde sözkonusu değildir, Batı'da da durum aynıdır.
Çünkü Evrim teorisi, Fransız Devrimi, Endüstri Devrimi ve
Aydınlanma süreçlerinden geçmekte olduğu dönemde Avrupa'ya; Kilise
ve Tanrı'yı sosyal, siyasal, bireysel hayattan kovma imkanı ve
reçetesini vermiştir. Evrim, Tanrı'nın yaratma eyleminin
tesadüflere ihale edilmesi anlamını taşır, ortada bir Yaratıcı ve
O'nun gözetleyiciliği/ödül-ceza vericiliği kalmayınca da, insan
aklının ve bireyselliğin dönemi başlamış olur. Pozitivizm ortaya
çıkar ve her şeyi doğa yasalarıyla açıklamaya başlar. Evrim, bu
gibi nedenlerle Avrupa'nın modern tarihini de şekillendiren ciddi
bir küresel tabudur.