Geçtiğimiz Cuma günü, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema
Ramazanoğlu bazı kadın gazetecilerle bir araya geldi. Kendi adıma
toplantının son derece verimli geçtiğini söyleyebilirim. Zira büyük
bir hızla ve gürültüyle, diğer sesleri bastırarak önümüzden akıp
giden gündemi yakalamaya çalışırken, bir o kadar da gözden
kaçırdıklarımız oluyor.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nda henüz çiçeği burnunda
denebilecek denli yeni olan (3 ay) Sema Ramazanoğlu'nun işe büyük
bir hızla ve şevkle başlamış olduğunu ancak herkesin sorusunu tek
tek cevaplayıp yapıp ettiklerini anlatırken fark ettim sözgelimi.
Aile Bakanlığı neler yapmış, yapıyor ve yapacak bölümüne gelince;
iki başlık mühimdi:
Entegrasyon: Çalışma hakkı; kadınlara özel dil ve meslek edindirme
kursları
Birincisi, Bakan'ın Suriyeli göçmenlerin durumu hakkında
söyledikleri. Bilebildiğim kadarıyla, şu anki şartlar devam ettikçe
geri dönmeyecekleri açık olan göçmenler hakkında “entegrasyon”
kelimesini ilk kullananlardan biri Ramazanoğlu. Bugüne dek
Suriyeliler konusunda ihtiyaç ve taleplere göre çözümler üretildi,
ancak 2 milyon 200 bin kişinin çoğunun kamp dışında yaşadığı ve
gettolaşma tehlikesi giderek daha fazla olası hale geldiği için
Aile Bakanlığı bünyesinde bir Göç Dairesi Başkanlığı kurulmuş ve
AFAD'la, Başbakanlıkla işbirliği içinde Suriyeliler kayıt altına
alınmaya başlanmış. Dolayısıyla Bakan'ın “Entegrasyon”dan sonraki
ikinci sihirli kelimesi de “Sürdürülebilirlik” oluyor.
Buna göre Bakanlık Suriyeli kadınlara yönelik dil ve meslek eğitimi
vermeye hazırlanıyor. Türkiye çalışma izni verilen Suriyelilere
ise, diğer ülkelerin yaptığı gibi kendi vatandaşlarından farklı
ücret vermeyecek. Aynı işi yapan bir Türk ne kadar alıyorsa,
Suriyeli de o kadar alacak. Çünkü bu insanlar uzun süredir
buradalar ve uzun süre de burada olacaklar gibi gözüküyor.
Geçtiğimiz yıl 150 bin Suriyeli bebek Türkiye'de dünyaya geldi.
Onlar artık Türkiye'nin bebekleri. 53 bin Suriyeli bebeğin ise
anne-babası yok. Bakanlığın bir hedefi de, bu çocukların başka
amaçlarla kullanılmasının önüne geçmek. Bakan'ın ifadesine göre,
bunun için gereken neyse yapılıyor.
Bu ve benzeri uzun dönemli ve geniş kapsamlı çaba gerektiren
faaliyetler nedeniyle Bakanlığın bütçesi de giderek genişliyor. Bu
yıl, 24.6 katrilyon bütçeyle en yüksek bütçeli altıncı bakanlık
olmuş Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı. Bu rakam geçtiğimiz
yıla oranla yüzde 35 artış anlamına geliyor.