Geçtiğimiz günlerde tüm Türkiye bir sosyal medya videosuyla sarsıldı. Binlerce belki yüzbinlerce insan, papağanına işkence eden ve bunu çektiği video ile sosyal medyada paylaşan Murat Özdemir’i sosyal medya yoluyla da olsa protesto etti.
Zira, hayvanlara ilk kez işkence edilmiyordu bu ülkede. Köpeğini arabasının arkasına bağlayarak kilometrelerce sürükleyeni de gördük, kaçamayacak şekilde bir yere bağladığı hayvana sopayla vura vura, kemiklerini kıra kıra öldürene de şahit olduk. Küçük bir yavru köpeğin dört bacaklarını kesecek kadar insanlıktan çıkanlar da oldu, hayvanları bir çuvala koyarak yüksek yerlerden atanlar, kedi-köpek yavrularını zifte bulayarak öldürenler, hayvanları kutulara kapatarak onları açlıktan öldürenler de oldu.
O kadar çok ve devamlı hayvanlara işkence haberiyle, görüntüsüyle karşılaşıyoruz ki hergün, olanlara artık “istisna” deyip geçebilmek için durum fazlasıyla vahim…
“Biz hangi ara bu kadar merhametsiz olduk?” sorusunu elbette kendi içimde sorguluyorum, ne tür bir toplumsal aneminin bu duruma neden olabileceğini, bu toplumda bu kadar çok hastalıklı insanın olmasının neye dalalet ettiğini kafamda evirip çevirerek düşünüyorum. Ama doğrusu, şu anda işin merhamet boyutunda değilim, zira insanlarda merhamet duygusunu varlığının, ahlakın varlığıyla karşılıklı bağımlı olduğunu düşündüğümden, ahlakın ise değer yargılarıyla belirlenen son derece bireysel bir süreç olduğuna inandığımdan, hiç bu toplara girmeyeceğim. Bireyin değerleri, etik duygusu, etikle gelen gelen birtakım duygu-durumları kendini bağlar.
Ama suç başka. Ve merhametsizlik kişisel bir hal diye; bir canlıya zarar vermenin bedeli elini kolunu sallayarak yürüyüp gitmek olmamalı. Çünkü etik, temel olarak bir başkası (canlı ya da değil) hakkında sorumluluk duygusu taşımaktır ve her etik dışı davranış suç olmaz. Ama eğer etik dışı davranış bir başkasının haklarını çiğneme noktasına geliyorsa bu suçtur ve cezalandırılması gerekir. Cezalandırılması gereken davranış cezalandırılmadığında da, toplumdaki bütünlük duygusu tehlikeye girer.
Dolayısıyla hayvanlara işkence etmek, içerdiği merhametsizlikle etiğin alanına da giriyor ama bendeniz bu davranışını suç olmasıyla ilgiliyim doğrusu, çünkü etik dışı davranışın tek yargıcı vicdandır ve bu bireyin dışındaki kimsenin müdahil olabileceği bir süreç değildir; ama suçun yargıcı toplumdur ve suçun sırf ortak vicdanı rahatlatmak için bile olsa cezalandırılması gerekir.