Dünkü ajanslardan geçti. Selahattin Demirtaş'ın Hamburg'ta
konuştuğu salonda, Kürdistan ve İsrail bayrakları dahil onlarca
bayrak var; ama Türk bayrağı yoktu.
Ne konuşuyordu Demirtaş: “Silahların susacağı, sadece masada
oturanların konuşacağı, gencecik bedenlerin toprağa düşmediği bir
ülkeyi yaratmak için HDP demek zorundayız” gibi barış dolu,
dokunaklı cümleler…
HDP Eşbaşkanı yani, Kürdüyle Türküyle insanlarımızın ölmeyeceği bir
gelecek hayalinden bahsediyor; ama Kenya bayrağından dahi
esirgenmeyen, Türk bayrağına çok görülüyordu.
Hayır, Berlin'deki bir salona Türk bayrağı asmamak bir suç değil
elbette. Ama Berlin'deki salonda Türkiye'deki olası bir barıştan,
kardeşlikten bahsederken dünyanın tüm bayraklarına yer verirken
hatta hayali ülke bayrakları asarken; Türkiye'yi unutuvermek “bu ne
perhiz, bu ne lahana turşusu” durumunun izharı, niyet
göstergesidir.
O niyet, HDP'nin 7 Haziran seçimlerinden bugüne dek sergilediği
performansın da özetidir.