Geçtiğimiz cumartesi Antalya'daydık. Seçim aracıyla Anadolu'yu
karış karış dolaşan Yeni Şafak ve TV Net ekipleriyle buluştuk ve
Antalyalılar'ın kısa bir süre sonra oylayacağımız Cumhurbaşkanlığı
sistemi hakkındaki fikirlerini öğrenmeye çalıştık. Antalya
izlenimlerimi 27/03/2017'de Yeni Şafak'ta “Antalya'nın Kararı:
Barış” başlıklı yazıyla da paylaştım.
Ancak onun ötesinde, görüştüğümüz vatandaşlar arasında hayırcıların
gerekçelerinin tamamıyla korkuya ve yanlış bilgilere dayandığını
görmek, doğrusu ilginçti.
Bir vatandaş “geleceğimiz için hayır diyeceğiz, Cumhurbaşkanı'nın
istediği her konuda kararname çıkarmasını istemiyorum” derken, bir
diğeri “tek adamlığa karşı olduğu için” hayır oyu atacağını
söylüyordu. Bir başkası, Cumhurbaşkanı'nın tek taraflı olarak
Meclis'i feshetme yetkisi bulunduğunu zannederken, diğeri “ben ve
eşim yıllardır çalışıyoruz daha emekli olamadık, benim 20 yaşındaki
çocuğumun Meclis'te iki yıl görev yaptıktan sonra emekli olacak
olmasını kabul edilebilir bulmuyorum” diye konuşuyordu. Bu
kanaatlerin çoğu, doğru olmayan bilgilerden kaynaklanıyordu.