Önceki gün, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı, bilinen
adıyla TÜRGEV'in Siirt'te Kız Öğrenciler için yaptırdığı yurdun
açılışı vardı. Bendeniz davete icabet edemedim; ama gitmesem de
görmesem de, konu hakkında birkaç şey söylemek isterim.
Önce şu; TÜRGEV ne yapıyor? Her yaş grubuna yönelik olmak üzere
öğrenciler için yurtlar açıyor. Bilen bilir, anneler babalar; küçük
yerlerden büyük şehirlere ya da kasabalardan Anadolu'daki il
merkezlerine gönderdikleri çocuklarının nerede, hangi şartlarda
kalacağı konusunda derin bir endişe taşır. Çoğu muhafazakar bu
ailelerin bazısı “en azından alınları secde görüyor” düşüncesiyle
çocuklarını; bağlı bulunmadıkları, aslında tuttukları yolu da
bütünüyle onaylamadıkları cemaat yurtlarına “emanet eder”; kimisi
de, imkanı olmasa bile şartlarını zorlayarak ev tutmayı tercih
eder; en çaresiz durumdakiler hiçbir denetimin olmadığı devlet
yurtlarını seçer. Aileler nazarında hele de kızlar için kalacak yer
meselesi o denli mühimdir ki, yeri gelir o mesele çocuğun
eğitiminin önüne geçebilir.
Bu, bazılarının fazla “eski kafalı” bulacağı gerçeklik, sadece Anadolulu Türk ailesine mahsus bir hal değildir ama. Kalecinin penaltı anındaki endişesi gibi, ebeveynlerin “çocuklarının ahlaki güvenliğini sağlama anındaki endişesi” Chicago'da da, Londra'da da, Viyana'da da geçerlidir, sadece eşik farklıdır. O aileleri de sözgelimi kızlarının ilk cinsel deneyimini 13'ünde yaşaması ihtimali çıldırtabilir; çoğusu, dedektif moduna ışınlanıverir.