Özlem Albayrak Yeni Şafak Gazetesi

Yemen’de ölen çocuklar

Dün sosyal medyada rastladığım bir paylaşımda, aylardır Yemen’e bomba yağdırıp, 85 bin çocuğu açlıktan öldüren, ondan kat kat fazla sayıda yetişkinin de, kadın yaşlı demeden...

30 Kasım 2018 | 4.378 okunma

Dün sosyal medyada rastladığım bir paylaşımda, aylardır Yemen’e bomba yağdırıp, 85 bin çocuğu açlıktan öldüren, ondan kat kat fazla sayıda yetişkinin de, kadın yaşlı demeden hayatını kaybetmesine yol açan Suudi Arabistan Prensi Muhammed bin Selman ile Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed’in manken ve modellerle, bir yatta verdiği içkili partinin detayları paylaşılıyordu.

Ortalama Arap vatandaşlarının bile süper lüks yaşamlara sahip olduğu, kiminin sefahat hayatı ilk kez duyduğumuz bir haber değil elbette, ama bu iki Prens, “yazıklar olsun” deyip geçmek için, fazla sayıda kişinin hayatına dokunuyor doğrusu.

Yine dün, ajanslardan geçen bir habere göre, Yemen’de savaşan Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyona verilen desteğin kesilmesini öngören yasa tasarısı, ABD Senatosu’nda onaylandı. Yapılan yorumlara göre bu durum, Yemen’deki artık insani kriz noktasına gelmiş olan kötü duruma ABD’nin –Trump’a rağmen- artık ortak olmak istemediği anlamına geliyordu. Ve bu durumun oluşmasında, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın, Cemal Kaşıkçı cinayeti nedeniyle sarsılan karizmasının büyük etkisi vardı.

Türkiye’nin ısrarla Kaşıkçı cinayetini gündemde tutması; sözümona demokratikleşme hamleleri yapan, kadınların araba kullanmasına izin veren, “ılımlı İslam’a geçtik” diye açıklamalar yapan, başı açık, kırmızı rujlu haber spikerleriyle Batılı görüntüsü veren Veliaht prensin maskesini düşürdü, karanlık otokrat yüzünü ortaya çıkardı, diyebiliriz.

Bu iyi. İyi olmayan ise, Yemen’deki durum. Orada neler olduğunu, bir kısım Müslümanların ABD desteğini arkasına alarak neden diğer kısım Müslümanları öldürdüğünü anlamak için kısaca kronolojiye bakalım:

Savaş, Körfez ülkeleri tarafından İran’ın desteklediğini iddia ettikleri Husiler’e karşı başlatıldı. Husiler ülkenin kuzeyini ele geçirip, ardından başkent Sana’yı da alıp Cumhurbaşkanı’nı kaçmaya zorlayınca, körfez ülkeleri ilk olarak havadan müdahalede bulundu. Bu müdahalede, Husiler’in Yemen’in büyük bölümünü işgal etmesi nedeniyle körfezden çıkan petrolün geçiş yolunun güvenliğinin sağlanamamasının bir etkisi varsa, bir diğer sebep de mezhepti. Suudi Arabistan’la İran arasında on yıllardır süren Sünnilik ve Şiilik görünümlü güç ve iktidar çatışmasıydı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
“Keşke bir ömrü daha adasam bu yola” 04 Eylül 2019 | 281 Okunma “Başörtüsünü kitlelere yaymak için Rabbim’e dua ettim” 30 Ağustos 2019 | 2.597 Okunma Emine Bulut cinayetinin gösterdiği 28 Ağustos 2019 | 2.274 Okunma Yanan ormanlarımız 23 Ağustos 2019 | 169 Okunma Gençlerin göçü 16 Ağustos 2019 | 486 Okunma