Sabahın saat 02.00'sinde Başbakan Binali Yıldırım'ın Beştepe'yi
ziyaret etmesinin de gösterdiği üzere, yeni hükümetin hemen
çalışmaya başlaması için bir an önce kurulması öngörülüyordu.
Nitekim sabah saatlerinde Cumhurbaşkanı'nın onayladığı listeyi,
Başbakan öğlen olmadan açıkladı.
Önce yerini koruyanlar: Yeni kabinede Adalet Bakanı Bekir Bozdağ,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Gençlik ve Spor Bakanı Akif
Çağatay Kılıç, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi,
İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Orman Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu
olmak üzere toplam 9 bakan için devam kararı alınmış.
Ahmet Davutoğlu döneminde Başbakan Yardımcıları olan Mehmet Şimşek,
Numan Kurtulmuş, Yalçın Akdoğan, Tuğrul Türkeş ve Lütfi Elvan
arasında ise, Şimşek, Kurtulmuş, ve Türkeş'in de görevlerine devam
etmeleri uygun görülmüş; Lütfi Elvan ise, Kalkınma Bakanı olurken,
ondan ve Yalçın Akdoğan'dan boşalan Başbakan Yardımcılığı
görevlerine Nurettin Canikli ve Veysi Kaynak gelmiş.
Herkesin pekala bildiği gibi, Davutoğlu'nun istifasından bu yana
Mehmet Şimşek, Numan Kurtulmuş, Lütfi Elvan ve bazı bakanların
sabık Başbakan'a yakın isimler olduğu söyleniyor ve bu isimlerin
yeni kabinede yer almayacakları düşünülüyordu. Gizli saklı da
değil; sosyal medyada ve TV ekranlarında çok defa telaffuz edildi
bu görüşler/isimler.
Ama beklendiği gibi olmadı, bu olmayışın şifrelerini çiçeği
burnunda Başbakan Binali Yıldırım'ın yaptığı konuşmadaki
“dostlarımızın sayısını arttırıp, düşmanlarımızın sayısını
azaltacağız” cümlelerinde bulmak mümkün. Çünkü, icracı ve inovatif
bir liste hazırlanmış; ama dışlayıcı olmaktan da sanki özellikle
kaçınılmış.
Sonuç itibariyle Davutoğlu'nun Başbakanlık yaptığı 64. Hükümet de
AK Parti kadrolarından oluşuyordu; yenisi de öyle. Çok açık bir
şekilde kimsenin düşman ilan edilmediği, refleksif hareket etmek
yerine tüm isimlerin AK Partili olduğu ve öyle muamele görmesi
gerektiği gibi barışçıl bir fikirden yola çıkılmış; kanaatimce
muhataplardan da öyle yapmaları beklenmiş…