13, 14 yaşlarında üç çocuk Adana’da
“Çıtır” isimli hamile kediyi Pitbull cinsi köpeğin
önüne atarak parçalattılar. Ben kayıtlardaki video görüntülerine
bakamadım. Böyle bir vahşet hikâyesini okumak bile yüreğimi
yeterince ezdi.
Kendilerine hiçbir zararı dokunmayan zavallı bir kediyi, sırf zevk
için parçalatan bu çocukların cezası ev hapsi oldu. Eminim o
çocuklar kendi yaşantılarında çok daha kötü olaylara ve
davranışlara maruz kalıyorlar. Aldıkları bu ev hapsi cezasını bir
bedel olarak algılayacaklarını hiç sanmıyorum.
İşin en acı tarafı adliyeye sevk edilen bu çocuklardan biri
kendisine yöneltilen “Kedi öldü, hiç mi
üzülmedin?” sorusu üzerine, “Ben seni vursam bile
üzülmem, kediye mi üzüleceğim” diyebilmesi.
Büyük bir ihtimalle doğru söylüyor. Bence de üzülmez!
Bu yüzden çocuktur deyip geçemeyeceğim maalesef.
Bunlar karşılarındaki canlıya; insan ya da hayvan fark etmez, zarar
verebilecek potansiyel suçlular. Öyle ev cezası falan bu çocukları
düzeltmez, mutlaka terapi görmeleri gerekiyor.
Aksi takdirde bunlar gelecekte yüz bulamadığı için beğendiği kızı
yolda bıçaklayan, karısını döven, boşanmak istedi diye gözünü
kırpmadan öldürebilen, bahçedeki ağaç için komşusunu boğazını kesen
canavarlardan olacaklar!
***
Çocuklara kızıyoruz ama bu çocukları bu hale getiren ya da
gelmelerine yol açan aileleri nerede?
Onlar ne ceza aldılar? İncelendiler mi? İfade verdiler mi?
Araştırmalara göre hayvanlara eziyet eden çocuklar genellikle ya
bir istismara tanık olmuş ya da bunu bizzat kendileri yaşamış
çocuklar.
Hatta bazı medeni ülkelerde çocuklar tarafından hayvanlara yapılan
eziyet, çocuğun gördüğü bir istismar belirtisi sayılıyor. Böyle bir
olayla karşılaşıldığında eziyeti yapan çocuğa karşı bir istismar
olup olmadığını belirlemek için sosyal hizmetler ve hayvan-kontrol
ajansları karşılıklı çalışıyorlar.
...