Küçüklükten beri rakamlarla aram iyi değil. Üst satırda gördüğüm
rakamı aşağıdaki satıra yanlış geçiririm. Fiyatları hep yanlış
hatırlarım. Telefon numaralarını aklımda tutamam.
Araba plakalarındaki sayıları ezberleyemem. Şarkı sözlerini aklımda
tutamam. Kelimeleri de bazen yanlış okurum. Geri zekalı mıyım
acaba?
Çok şükür, IQ testlerinde derecem gayet iyi çıkıyor. Okullarımı da
sınıfta kalmadan başarıyla bitirdim. * * * Evlendim,
çocuklarım oldu. Oğlum erken konuştu, erken yürüdü. Hareketli, cin
gibi bir çocuktu. İlkokula başladığında ben de çoğu anne gibi
onunla birlikte öğretim hayatına yeniden başladım.
Günleri sayarken hep birini atlıyordu. Okurken heceleri yanlış
yerden bölüyor, ya kelimede olmayan bir harf ekliyor, ya da olan
bir harfi atlayarak okuyordu. Artık onunla ders çalışırken
çıldırıyordum.
Bir gün yurtdışında da çalışan bir öğretmen arkadaşımla sohbet
ederken “Yaa benim oğlan bazı şeyleri bir türlü doğru dürüst
öğrenemiyor” diye dert yandım. O da banan “Oğlunuzda disleksi
olmasın” dedi. Disleksi mi, o da ne?
Eve gelince internette araştırdım. Sonra da internette bulduğum
disleksi testlerinden birini oğluma yaptım. Orta derecede disleksi
çıktı. Evet, bu sorunun dereceleri de var. Bunun üzerine oğlanı
alıp hemen bir pedagoga götürdük. Orada yapılan testlere göre
oğlumda disleksi olduğunu öğrendik. Psikolog bize bunun Türkiye’de
çok yaygın olduğunu söyledi. Hemen buna göre eğitim terapileri
almaya başladık. Disleksi geçici bir şey olmasa da başa çıkılabilir
bir durum.
Tabii okuldaki öğretmenlerle de konuştuk. İstemediği ve kendini
hazır hissetmediğinde zorla okuması için ısrar etmemelerini rica
ettik. Maalesef Türkiye’deki okullarda eğitimcilerin çok bildikleri
bir durum değil ancak yeni yeni öğrenilmeye başlanan bir şey.
Allaha şükür şimdi oğlum okulda çok başarılı. Diğerlerine göre
biraz fazla efor harcıyor ve daha çok yoruluyor ama derslerinin
hepsi gayet iyi. * * * Bu durum çoğu yerde öğrenme
bozukluğu y...