İstanbul Büyükşehir eski Belediye Başkanı Kadir Topbaş,
eksikleri olduğu ve ileride Meclis’i sıkıntıya sokabileceği
gerekçesiyle beş imar değişikliği dosyasını Meclis’e iade etmişti.
Bu dosyalar bir kez daha görüşülüp aynen onaylanınca güya bunu
gururuna yediremeyip istifa etti!
Oysa ki aynı Topbaş daha önce bunlara benzer birçok projeye hiçbir
sıkıntı duymadan onay vermişti.
Durum böyle olunca insanın aklına doğal olarak, “Peki şimdi ne oldu
da sıkıntı oldu?” sorusu geliyor.
Esas ilginç olan, müstafi başkan istifa konuşmasında “Çocuklarıma,
ailemize, dostlarımıza vakit ayıramadım. Bunu tüm siyasiler
yaşamaktadır. Çocuklarımızı hırsız gibi sevdik. Evimize hırsız gibi
gittik” benzetmesini yaptı.
İlginç bir benzetme!
Ne kadar yeni yol yaparlarsa yapsınlar yaptıkları, devasa binalara ve buralara yerleşen nüfusa yetmiyor.
Sebebi her zamanki gibi çıkara bağlı plansızlık ve programsızlık!
Bir proje yapıyorlar, kazanacakları kârı hesaplıyorlar, gerisi tamamdır.
Yollar yetersiz kalıp tıkanacakmış, millet saatlerini trafikte harcayıp sefil olacakmış… Kimin umurunda! İnsan hayatı için en değerli şey olan zamanımızı rant uğruna çalanlar yetmiyormuş gibi bir de geçtiğimiz (Bu, kabul edilebilir olanı!) ya da geçmediğimiz köprülerden para alıyorlar!
* * * Bu çıldırtıcı trafikte son zamanlarda emniyet şeridinden üzerinde mavi kırmızı ışıklar yanan sivil plakalı arabalar bolca geçer oldu!
Trafikte neredeyse her beş arabadan birinde bu ışıklardan var…
Memleketin yarısı polis olmuş haberimiz yok herhalde!
Bir de bunları...