Hiç hoşlanmıyorum şu küfürlü konuşan insanlardan.
Güya samimiyet gösteriyorlar. Her cümlenin başında bir küfür,
sonunda bir küfür…
Samimiyet mi oldu şimdi? Daha mı yakın olduk?
Bence son derece itici bir durum.
Karşımdaki konuşurken küfür etmeye başlayınca sanki biri vücuduma
elektrik akımı vermiş gibi hissediyorum.
Ne diyeceğimi de bilemiyorum. Gülümsemeye çalışıyorum ama içimden
‘Bu da ne?’
demekten kendimi alamıyorum.
Maalesef küfürlü konuşmak bazılarına komik geliyor bunun nedenini
de bir türlü anlayamıyorum.
Benim bildiğim küfür çok sinirlenince edilir.
O bile insanın kalitesini gösterir ya! Kendini daha doğru
kelimelerle ifade etmek varken küfür etmek acizlikten başka bir şey
değil! *** Ama kabul etmek lazım bazen insan öyle çok sinirleniyor
ki karşındakine fiziksel bir şey yapacağına bağırıp çağırmak, küfür
etmek biraz da olsa sinirleri yatıştırıyor.
Özellikle de trafikte.
Mesela sinyal vermeden dönenlere, sıraya girmeden kurnazlık yaparak
önüme geçmeye çalışanlara, yol bomboş olduğu halde sanki saatte 40
kilometreyle gitme kuralı
varmış zaten yolda kendininmiş ve tek o kullanıyormuş gibi
gidenlere içimden çıkan bir yaratık avaz avaz bağırarak küfür
ediyor. Yaratık olduğu içindir o!
Ama normal bir ortamda anlattığı şeyi süslemek ya da karşısındakine
yakınlık kurmak için küfür edenler bu gruba girmiyor.
Bazıları da küfür ederek güya karşısındakinin seviyesine iniyorlar.
Senin dilinden konuşarak sana yakın olmaya çalışıyorlar.
Yani aslında sana hakaret ediyorlar ve ‘Senin seviyen bu!’
diyorlar. Ne kadar itici değil mi?
Küfür yerine başka kelimeler kullanarak kendini ifade edebilen
insanlar ise çok azınlıkta.
Çoğunluğumuz derdini anlatmayı beceremediği gibi karşısındakini de
doğru anlayamıyor. *** Bir de dinleme sorunumuz var!
Bizde dinlemeden, doğal olarak da anlamadan konuşmak adeta ata
sporu, damarlarımıza işlemiş. Konuşurken sıranın kendimize
gelmesini...