Prof. Dr. Celal Erbay İnternethaber

Düzce Üniversitesi'nin gençliğin aydınlatılmasına yönelik gösterdiği hassasiyet

Sevgili dostlar; geçtiğimiz Cumartesi-Pazar, dolu-dolu iki gün boyu devam eden bir programla, Düzce Üniversitesi Rektörlüğü, Düzce Belediye Başkanlığı ile Düzce Müftülüğü ...

09 Kasım 2022 | 63 okunma

Sevgili dostlar; geçtiğimiz Cumartesi-Pazar, dolu-dolu iki gün boyu devam eden bir programla, Düzce Üniversitesi Rektörlüğü, Düzce Belediye Başkanlığı ile Düzce Müftülüğü  “Günümüzce Gençlik” sempozyumu adı altında bir ilmî etkinlik düzenlemişlerdi.

Geçmişte vekilliğim süresinde, Düzce Üniversitesinin kuruluş yıllarında, bilhassa Üniversitenin fizik boyutta yapılanmasında, zamanın Devlet Planlama Müsteşar Yardımcısı, rahmetli kardeşimin adaşı Halil İbrahim beyin de ilgi, yardım ve yönlendirmeleriyle son şekli verilmiş olan plan ve projelerin bugün için kemale ermiş müşekkel halini görüp Rabbime HAMDETME fırsatını yakalayabilmem için, eski dostum, Düzce ilahiyat Fakültesinin kurucu dekanı ve halen Zahidu’l-Kevserî Enstitüsünün müdürü sayın Prof. Dr. Mehmet Faruk Bayraktar’ın davetiyle ben de “Devletin Devamlılığı Açısından Gençliğin Önemi” başlıklı sunumumla sempozyuma katıldım.

Yeni Rektörümüz, sempozyumun ilk açılış oturumundan itibaren, ev sahibi olarak yapmış olduğu konuşmayla birlikte, bütün oturumlara iştirak etmekle birlikte, sempozyumun hedefleri gençlerle bütünleşmeye, onların sıkıntılarını giderip, onların ruh ve mana bütünlüğü içerisinde yetişip, milletin umudu mahiyetinde hayata atılmalarına ne kadar önem verdiğini fiilen ortaya koymuştu. Ayrıca sayın valimizin sempozyuma iştiraki ve yapmış olduğu konuşma, özlenen devlet-millet kaynaşmasının en güzel örneğiydi.

Sevgili dostlar, devleti meydana getiren üç ana unsur vardır… Bunlar da, sırasıyla Toprak(ülke unsuru), Hakimiyet unsuru ve İnsan unsurudur. Zira sosyal ilişkileri geliştirerek, dostluklar tesis ederek, hakkaniyet ve adalet doğrultusunda toplumsal hayatı düzenleyecek olan, iyilik ve davranış güzelliklerini sosyal olgu mahiyetinde toplumda ortaya çıkaracak ve nihayet genelde dünyayı özelde Türkiye’yi, daha da özelde Düzce’yi veya yaşadığımız yeri, yaşanır hale getirecek olan İNSANDIR.

Öyleyse devletin en önemli unsurunu teşkil eden insan, küçüklük döneminden itibaren en az gençlik döneminin sonuna kadar, başta aile ve devletin üst kurumları olmak üzere onun en verimli şekilde yetişmesi için kamu adına görev ifa eden bütün birimler, geleceğimizin teminatı olan gençliğin himaye ve gözetimi, akıl-gönül-dil üçleminde, öncelikle genç neslin, toplumun ruh ve mana değerleriyle bütünleşip, devletin devamlılığına yönelik beklentilerine katkı ve yönlendirici müdahaleyi en üst seviyede sunabilmesi için, fizik bütünlüğünün en muhkem şekilde himayesi yanında, yine kabiliyetine göre onun en son bulgu ve teknik gelişmeler doğrultusunda ilim ve irfanla donatılması ZORUNLUDUR.

O halde İstiklal ve İstikbalimizin teminatı olan gençlerimizi, her alanda; madde ve manada en üst düzeyde yetiştirecek, onların “Kökü mazide olan bir atî” anlayışı içerisinde, değerlerine bağlı, ne istediğini bilen, ufku geniş, azimli, donanımlı ve çalışkan bireyler olarak geleceğe yönelik her daim hazır olmalarını gerçekleştirmemiz zorunludur.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Altılı Masanın görünmeyen ortakları! 11 Ocak 2023 | 101 Okunma 2022'de iz bırakan icraatlar! 04 Ocak 2023 | 52 Okunma 'Ahde vefa' kavramı ve Batı! 28 Aralık 2022 | 65 Okunma Açıklamış olmak için açıklanan vizyon! 07 Aralık 2022 | 35 Okunma Milletimizin başı sağolsun 16 Kasım 2022 | 83 Okunma