Sevgili dostlar; son günlerde dünya gündeminde, bilhassa Batı ve
NATO üyeleri nezdindeki en önemli husus; Rusya ‘nın tehdidi
karşısında Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyelik başvurusunda
bulunma
beklentisi ve bu başvuruya Türkiye’nin kabul veya redde yönelik
vereceği cevabın mahiyeti bulunuyordu. Bu mesele adeta
dünyanın gündemine oturmuş durumdaydı. Rusya’nın ABD’nin
tuzağı doğrultusunda Ukrayna’ya yönelik başlatmış olduğu
saldırılar, bilhassa Finlandiya ve İsveç gibi maddi refahta
şımarıklığın zirvesine ulaşmış ve bu şımarıklık içinde
devletimizin bekasına, vatanımızın bölünmez bütünlüğüne göz diken,
başta PKK ve YPG olmak üzere varlığımıza kasteden her türlü
terör örgütüne kucak açan İskandinav ülkelerinin altındaki
kuş tüyünden yaygıları çekip almış ve adeta onları diken
üzerinde durmaya mecbur bırakmıştı. İşte bu doğrultuda bölge
ülkeleri, Rusya’nın pratiğe yansıyan bu saldırganlığı karşısında
NATO ile daha fazla yakınlaşmanın yollarını aramaya koyuldular. İlk
olarak da Finlandiya hükümeti Nato üyeliği için
başvuruda bulunacağını açıkladı. Hemen onun ardından da İsveç aynı
gün Nato’ya üyelik başvurusunda bulunacağını dünya kamuoyuna
beyan etti.
TÜRKİYE’NİN ÖNEMİNİ ARTIRAN SÜREÇ!
Nato’nun kuruluş antlaşmasına göre yeni üyelerin Nato’ya kabulü,
İttifaka üye 30 ülkenin bu başvuruya yeşil ışık yakmasına ve
bu kabul kararını kendi ülkelerinin
Parlementolarında onaylamalarına bağlıdır. Dolayısıyla bu
süreç karşısında, Türkiye’nin toprak bütünlüğüne,
bekasına, birlik ve beraberliğine kasdeden terör örgütü PKK,
YPG, son olaraktan da FETÖ’ye kucak açan, adeta varlığımıza
kasdeden eşkiyanın can güvenliğini temin eden, onların güvenli bir
limanı olmakla gurur duyan İsveç başta olmak üzere onların suç
ortakları bütün Batı ülkeleri Türkiye’nin VETO hakkını
kullanmasından endişe ediyorlar.
PEKİ TÜRKİYE HAKSIZ MI?
Daha dün sosyal medyaya düşen 16 Mayıs tarihli haberde İsveç ve
Finlandiya, Türkiye’nin FETÖ ve PKK’lı teröristlerin
iadelerine yönelik taleplerine olumlu cevap vermediği bütün dünyaya
duyuruldu.
Şöyle ki; Türkiye, Finlandiya’dan 6’sı FETÖ, 6’sı PKK’lı olmak
üzere 21 teröristin iadesiyle ilgili süreci başlattı. Fakat
her iki ülke de, mahkeme kararları doğrultusunda uluslararası
hukukun ilkelerine göre yapılmış
olan 33 iade talebinin hiçbirine olumlu cevap vermedi. Bunların
devlet ve hükümet olarak resmi görüş ve tutumları arz
ettiğimiz gibi… Ben şahsen merak ettim; acaba bu ülkelerin halk
tabanı bu olaya, bizim varlığımıza kasteden terör mensubu
eşkiyaya, bunların Türkiye’ye iadesine hangi gözle
bakıyorlar, bu hususta ne diyorlar acaba diye?
Sağolsun bir okuyucum, sosyal medyadan göndermiş olduğu bir
bilgiyle merakımı giderdi. Şöyle ki; okuyucum iki günden bu
yana başta İsveçliler olmak üzere Avrupalıların internetteki, belki
binlerce yorumunu okuduğunu ve okumaya da devam ettiğini
beyanla, her birinin inanılmaz tarafgirlik içerisinde, kendini
beğenmiş-kibirli ifade tarzlarıyla, adeta basiretleri bağlanmış,
“gözleri var ama görmezler” hitabına muhatap olacak kadar
“kör” insanların ifadelerini sergilediklerini aktarmıştı.
Hatta bu yorum sahiplerinin bizim devlet büyüklerimize yönelik ağza
alınmayacak hezeyanlarını sıraladıktan sonra PKK, YPG ve FETÖ
başta olmak üzere bütün bu terör gruplarını özgürlük
savaşçısı olarak tanımladıklarını, sonra da Türkiye’nin
bunları haksız yere öldürdüğünü, gerçekte bunların masum
insanlar olduğunu ifade ettikleri bilgisini veriyordu.