Hiç unutamadığım anlardan biri de ilkokul yıllarımda rahmetli babaannem ile yaşadığım bir olaydı. Aslında o an Türk insanını ve Anadolu'nun ferasetini böylesine güçlü şekilde hissetmiştim. O yılları yaşayanlar bilirler. Sokakta oynardık biz genelde...Hatta yola büyük taşlardan kale yapar girişirdik topa. Akşam azarı yiyip de eve dönene kadar. O tarafta bir bakkal vardı. Bizi hiç olmazsa iki günde bir toplar, hikayeler anlatırdı. Şeker vermeyi de ihmal etmezdi ara sıra da olsa. Bu hikayelerin en başında da Atatürk gelirdi. Onun nasıl kötü biri olduğunu hatta dinsiz olduğunu bize anlatmaya çalışırdı. Ben bir gün eve gelince babaanneme söyleyiverdim bunu.